Hayat hem gülmektir, hem de ağlamak!
Editörlüğünü Semih Gümüş'ün üstlendiği Köprü Kitaplar koleksiyonunun 24. kitabını, çağdaş edebiyatımızın ödüllü ustalarından Sibel K. Türker yazdı. Dağılmış bir ailenin umut yaratmak uğruna ödediği bedelleri genç Ekin'in gözünden anlatan roman, zorlu bir Ankara kışında yaşananları resmediyor. Birbirini anlamanın, yüzleşmelerin ve sevginin sınırlarında gerçekçi bir hikâye anlatıyor. Sibel K. Türker, yazdığı bu ilk gençlik romanında yalın anlatımı ve zarif üslubuyla kalplere dokunuyor, büyümenin sancılı ama keşiflerle dolu sokaklarında yürüyüşe çıkarıyor.
O kış Ekin için her şey zordur. Ayrılmış anne babası, kardeşi Can'ın uğruna yıllar sonra bir araya gelmiştir. Çalışan annesi zorunlu gebeliğiyle baş etmeye, yeniden eve dönen babası ise tasarım pastalar yaparak hem Can'a, hem aileye yetmeye, kendini sağaltmaya çabalar. Ekin, ebeveyninin koşullara gösterdiği uyumdan etkilense de, bir türlü kardeşini ziyarete cesaret edemez. Lise arkadaşları Gizem ve Özgür olmasa kış sanki hiç bitmeyecek gibidir…
“Hemen her genç okurun ilgisini çekecek, kendi hayatından kesitler bulacağı bir hikâye. Romanın, Ekin dışında bir dizi başka karakteri de var. Yaşayan karakterler. Onların sahiciliğini, bütün hikâye içindeki yerlerini hiç bozmadan korumayı iyi biliyor Sibel K. Türker.” Semih Gümüş
Hayat hem gülmektir, hem de ağlamak!
Editörlüğünü Semih Gümüş'ün üstlendiği Köprü Kitaplar koleksiyonunun 24. kitabını, çağdaş edebiyatımızın ödüllü ustalarından Sibel K. Türker yazdı. Dağılmış bir ailenin umut yaratmak uğruna ödediği bedelleri genç Ekin'in gözünden anlatan roman, zorlu bir Ankara kışında yaşananları resmediyor. Birbirini anlamanın, yüzleşmelerin ve sevginin sınırlarında gerçekçi bir hikâye anlatıyor. Sibel K. Türker, yazdığı bu ilk gençlik romanında yalın anlatımı ve zarif üslubuyla kalplere dokunuyor, büyümenin sancılı ama keşiflerle dolu sokaklarında yürüyüşe çıkarıyor.
O kış Ekin için her şey zordur. Ayrılmış anne babası, kardeşi Can'ın uğruna yıllar sonra bir araya gelmiştir. Çalışan annesi zorunlu gebeliğiyle baş etmeye, yeniden eve dönen babası ise tasarım pastalar yaparak hem Can'a, hem aileye yetmeye, kendini sağaltmaya çabalar. Ekin, ebeveyninin koşullara gösterdiği uyumdan etkilense de, bir türlü kardeşini ziyarete cesaret edemez. Lise arkadaşları Gizem ve Özgür olmasa kış sanki hiç bitmeyecek gibidir…
“Hemen her genç okurun ilgisini çekecek, kendi hayatından kesitler bulacağı bir hikâye. Romanın, Ekin dışında bir dizi başka karakteri de var. Yaşayan karakterler. Onların sahiciliğini, bütün hikâye içindeki yerlerini hiç bozmadan korumayı iyi biliyor Sibel K. Türker.” Semih Gümüş