Kıssa-i Mûsâ ʿaleyhi’s-salâtü ve’s-selâm, kısaca Kıssa-i Mûsâ, Süleymaniye Kütüphanesi, Giresun Yazmalar Bölümü’nde (nr. 203) kayıtlı 54 varaktan meydana gelen bir yazma içerisinde bulunmaktadır. Bu yazmanın 13 satırlık ilk 45 varağında nesih yazı tipi ile yazılmış bu eser, Musa Peygamber'i konu edinen bildiğimiz diğer kıssalardan farklı olarak düzyazı türünde yazılmıştır. Metnin sonuna düşülen H 982 (MS 1573) tarih kaydı ise eserin 16. yüzyıla ait olduğunu göstermektedir. Yazmanın diğer sayfalarında, muhtelif konularda yazılmış bazı notlar bulunmaktadır. Burada cülus törenlerinde adı geçen padişahlar ve bazı özel adlar olmakla birlikte müstensihin adı tespit edilememiştir. 16. yüzyıl Eski Anadolu Türkçesi özellikleri gösteren metinde, sade ve anlaşılır bir üslûp kullanılmış; sıklıkla konuşma cümlelerine yer verilmiştir. 16. yüzyıla ait Kıssa-i Musa’da, Rabguzî’nin Kısasü’l-Enbiya adlı eserinden bu yana karşılaşılan bir anlatım tarzı uygulanmış; eser, müellifi tarafından Kur’an ayetleriyle desteklenerek kaleme alınmıştır. Günümüz Türkçesine aktararak okuyucuların dikkatine sunduğumuz bu eserin hazırlanmasındaki öncelikli amacımız Türk Dili alanında yapılan çalışmalara katkı sunabilmektir. Bunun yanında, çalışmamızın Anadolu sahasında yazılmış dinî metinleri içerik bakımından ele alan incelemelere de katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.
Kıssa-i Mûsâ ʿaleyhi’s-salâtü ve’s-selâm, kısaca Kıssa-i Mûsâ, Süleymaniye Kütüphanesi, Giresun Yazmalar Bölümü’nde (nr. 203) kayıtlı 54 varaktan meydana gelen bir yazma içerisinde bulunmaktadır. Bu yazmanın 13 satırlık ilk 45 varağında nesih yazı tipi ile yazılmış bu eser, Musa Peygamber'i konu edinen bildiğimiz diğer kıssalardan farklı olarak düzyazı türünde yazılmıştır. Metnin sonuna düşülen H 982 (MS 1573) tarih kaydı ise eserin 16. yüzyıla ait olduğunu göstermektedir. Yazmanın diğer sayfalarında, muhtelif konularda yazılmış bazı notlar bulunmaktadır. Burada cülus törenlerinde adı geçen padişahlar ve bazı özel adlar olmakla birlikte müstensihin adı tespit edilememiştir. 16. yüzyıl Eski Anadolu Türkçesi özellikleri gösteren metinde, sade ve anlaşılır bir üslûp kullanılmış; sıklıkla konuşma cümlelerine yer verilmiştir. 16. yüzyıla ait Kıssa-i Musa’da, Rabguzî’nin Kısasü’l-Enbiya adlı eserinden bu yana karşılaşılan bir anlatım tarzı uygulanmış; eser, müellifi tarafından Kur’an ayetleriyle desteklenerek kaleme alınmıştır. Günümüz Türkçesine aktararak okuyucuların dikkatine sunduğumuz bu eserin hazırlanmasındaki öncelikli amacımız Türk Dili alanında yapılan çalışmalara katkı sunabilmektir. Bunun yanında, çalışmamızın Anadolu sahasında yazılmış dinî metinleri içerik bakımından ele alan incelemelere de katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.