Ezgi Berk, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'da doğdu. Park ve yeşilliklerin bol olduğu kreşlerde mutlu bir çocukluk geçirdi. Beton bahçeli ilkokulunda düşe kalka büyüdü. Ortaokulda da oyun oynamasına izin verildi, ama lisede hareketli teneffüs saatleri yerini, üniversite sınavı stresi ve çoktan seçmeli şıklara bıraktı. Hayalindeki üniversitede çok sevdiği tarih bölümünde okudu. Gitgide oyun oynamayı, gökyüzüne bakmayı unutan bir yetişkine dönüşürken kitapçının birinde çocuk kitaplarını yeniden keşfetti. Şimdilerde çocuk kitaplarıyla haşır neşir. Aynı zamanda okullarda, kütüphanelerde çocuklarla atölye çalışmaları yapıyor. Bol bol resimli kitap okuyan Ezgi, her akşam göğe bakıyor ve ejderhalara inanmaya devam ediyor. En büyük korkusu, bir sabah uyandığında kendini gerçek bir yetişkin olarak bulmak.
Ezgi Berk, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'da doğdu. Park ve yeşilliklerin bol olduğu kreşlerde mutlu bir çocukluk geçirdi. Beton bahçeli ilkokulunda düşe kalka büyüdü. Ortaokulda da oyun oynamasına izin verildi, ama lisede hareketli teneffüs saatleri yerini, üniversite sınavı stresi ve çoktan seçmeli şıklara bıraktı. Hayalindeki üniversitede çok sevdiği tarih bölümünde okudu. Gitgide oyun oynamayı, gökyüzüne bakmayı unutan bir yetişkine dönüşürken kitapçının birinde çocuk kitaplarını yeniden keşfetti. Şimdilerde çocuk kitaplarıyla haşır neşir. Aynı zamanda okullarda, kütüphanelerde çocuklarla atölye çalışmaları yapıyor. Bol bol resimli kitap okuyan Ezgi, her akşam göğe bakıyor ve ejderhalara inanmaya devam ediyor. En büyük korkusu, bir sabah uyandığında kendini gerçek bir yetişkin olarak bulmak.