“Kıyamet Geliyorum Der Dante’yi yad eden, Mark Twain’e selam veren ama özünü de es geçmeyen çarpıcı bir eser. Ruhşen Doğan Nar eşsiz düş gücü, mizah anlayışı ve gözlem yeteneğiyle absürdün sınırlarını zorlayarak eğlenceli bir okuma serüveni vadediyor; bize de yalnızca yolculuğun keyfini çıkarmak kalıyor.”
Emre Bozkuş
Adam, alnındaki iki derin kırışıklığın arasına dolan ter damlalarını elinin tersiyle silip derin bir of çekti: “Bu ne sıcak yarabbim, mübarek cehennem sıcağı. Balmumu gibi eriyorum anasını sattığımın yerinde. Bir deri bir kemik kaldım terlemekten,” diyerek memnuniyetsizliğini dile getirdikten sonra, yalnızlık çeken bir kayanın üstüne oturdu. Vücudunun her zerresinden ter fışkırmaktaydı."
“Kıyamet Geliyorum Der Dante’yi yad eden, Mark Twain’e selam veren ama özünü de es geçmeyen çarpıcı bir eser. Ruhşen Doğan Nar eşsiz düş gücü, mizah anlayışı ve gözlem yeteneğiyle absürdün sınırlarını zorlayarak eğlenceli bir okuma serüveni vadediyor; bize de yalnızca yolculuğun keyfini çıkarmak kalıyor.”
Emre Bozkuş
Adam, alnındaki iki derin kırışıklığın arasına dolan ter damlalarını elinin tersiyle silip derin bir of çekti: “Bu ne sıcak yarabbim, mübarek cehennem sıcağı. Balmumu gibi eriyorum anasını sattığımın yerinde. Bir deri bir kemik kaldım terlemekten,” diyerek memnuniyetsizliğini dile getirdikten sonra, yalnızlık çeken bir kayanın üstüne oturdu. Vücudunun her zerresinden ter fışkırmaktaydı."