Kur’ân, Müslümanların ahlak modelini belirlemekte; maddî-manevî, genel-özel, siyasî-iktisadî meselelerine dair ilkeler koymakta; onlara dinî ve dünyevî bakımdan yol göstermektedir. Bununla beraber günümüzde Kur’ân’ı sağlıklı anlamaya ilişkin birçok modern ve kültürel engeller bulunmaktadır. Dolayısıyla usûl ile ilgili yapılan tartışmalarda Kur’ân’ı doğru anlamaktan ziyade modern zaman algısına kabul ettirme gayreti söz konusudur. Kimi zaman şimdiye dek oluşturulmuş usûl birikimi görmezden gelinmekte, tahkir edilmekte, dahası onun aleyhinde gerçeğe aykırı bilgi verilmektedir. Elbette Kur’ân’ı doğru anlamaya yönelik bir metot vardır. Sahih nüzul sebeplerine, Arapça dil kurallarına, belagat sanatlarına, bağlama vs. dikkat edilerek yapılacak yorumlar keyfilikten ekseriyetle çıkmaktadır. Bu yapılırken Kur’ân, asrın idrakine sunulmalıdır. Klasik literatürün anlaşılmaması, ihmal edilmesi veya saf dışı bırakılması Kur’ân ile İslâm toplumu arasındaki bağları koparmakta, bu da yanlışlara kapı aralamaktadır. “Klasik ve Çağdaş Dönemde Kur’ân İlimlerindeki Tartışmalar” adlı bu çalışmada Kur’ân ilimleri konularının tartışması ve değerlendirilmesini ele almamızın sebebi zihinleri karışmış, İslâm kültür medeniyetine güveni sarsılmış kişileri, yaptığımız açıklamalarla tekrar bu hazineyi -varsa yanlışları/eksiklerini de belirtmek sûretiyle- göstermektir. Böylelikle okuyucu sadece tartışmalı meselelerin çoğunu görecek, bakış açılarından tercih etme imkânı bulacaktır.
Kur’ân, Müslümanların ahlak modelini belirlemekte; maddî-manevî, genel-özel, siyasî-iktisadî meselelerine dair ilkeler koymakta; onlara dinî ve dünyevî bakımdan yol göstermektedir. Bununla beraber günümüzde Kur’ân’ı sağlıklı anlamaya ilişkin birçok modern ve kültürel engeller bulunmaktadır. Dolayısıyla usûl ile ilgili yapılan tartışmalarda Kur’ân’ı doğru anlamaktan ziyade modern zaman algısına kabul ettirme gayreti söz konusudur. Kimi zaman şimdiye dek oluşturulmuş usûl birikimi görmezden gelinmekte, tahkir edilmekte, dahası onun aleyhinde gerçeğe aykırı bilgi verilmektedir. Elbette Kur’ân’ı doğru anlamaya yönelik bir metot vardır. Sahih nüzul sebeplerine, Arapça dil kurallarına, belagat sanatlarına, bağlama vs. dikkat edilerek yapılacak yorumlar keyfilikten ekseriyetle çıkmaktadır. Bu yapılırken Kur’ân, asrın idrakine sunulmalıdır. Klasik literatürün anlaşılmaması, ihmal edilmesi veya saf dışı bırakılması Kur’ân ile İslâm toplumu arasındaki bağları koparmakta, bu da yanlışlara kapı aralamaktadır. “Klasik ve Çağdaş Dönemde Kur’ân İlimlerindeki Tartışmalar” adlı bu çalışmada Kur’ân ilimleri konularının tartışması ve değerlendirilmesini ele almamızın sebebi zihinleri karışmış, İslâm kültür medeniyetine güveni sarsılmış kişileri, yaptığımız açıklamalarla tekrar bu hazineyi -varsa yanlışları/eksiklerini de belirtmek sûretiyle- göstermektir. Böylelikle okuyucu sadece tartışmalı meselelerin çoğunu görecek, bakış açılarından tercih etme imkânı bulacaktır.