Han’ım, hey! Akşam oldu. Karşı yatan kara dağlar karardı. Cehennemi sesler kesildi. Kızıl gün dağların arasında kayboldu. Tabyalarımızda bir bayramdır alıp gidiyor, günün yiğitleri övülüyordu. Yakılan meydan ateşinin etrafında toplanan koçaklar, koçlar sevinç içindeydiler. Cevat Paşa, yardımcılarıyla birlikte koptu, yerinden doğrulup geldi. Nusret mayın kahramanları Nazmi ve Hakkı Beyler sökün edip geldi. Cemal Bey yerinde duramadı, koştu, geldi. Topçu eri Kara Mehmet coştu geldi. Koca Seyit Onbaşı, nazlanmadı, çıktı geldi. Onbaşı Ali’yle Mülazım Hüsnü Bey döndü, geldi. Sırmalı paşalar, sırmasız erler, nice nice koç yiğitler duydu geldi.
Han’ım, hey! Akşam oldu. Karşı yatan kara dağlar karardı. Cehennemi sesler kesildi. Kızıl gün dağların arasında kayboldu. Tabyalarımızda bir bayramdır alıp gidiyor, günün yiğitleri övülüyordu. Yakılan meydan ateşinin etrafında toplanan koçaklar, koçlar sevinç içindeydiler. Cevat Paşa, yardımcılarıyla birlikte koptu, yerinden doğrulup geldi. Nusret mayın kahramanları Nazmi ve Hakkı Beyler sökün edip geldi. Cemal Bey yerinde duramadı, koştu, geldi. Topçu eri Kara Mehmet coştu geldi. Koca Seyit Onbaşı, nazlanmadı, çıktı geldi. Onbaşı Ali’yle Mülazım Hüsnü Bey döndü, geldi. Sırmalı paşalar, sırmasız erler, nice nice koç yiğitler duydu geldi.