“Burada pişman olmak da anlamsız.”
Reha Çamuroğlu, “Son Yeniçeri” serisinin üçüncü kitabı Komitacı’da âdeta bir tarih sahnesi kurup spot ışığını 1911-1991 arasına tutuyor.
Romanda, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan yolda suikastların, idamların, devrim ve ihtilallerin şekil verdiği siyaset, 70’lerin genç militanı “Komitacı” lakaplı Cengiz’in gözünden aktarılıyor. Tarih tekerrürden ibaret midir? Cengiz, örgüt içinde ve dışında sorduğu sorularla bizi bu tekerrür ve ümit hakkında düşünmeye çağırıyor. Reha Çamuroğlu, Son Yeniçeri ve Kalem Efendisi’nin ardından Komitacı’yla tarih sayfalarına yeniden bakmamızı sağlıyor.
Faşizm öldürmeyi biliyor ancak öldürülmekten korkuyor,” diye düşündü Cengiz. “Onlar kadar acımasız ve vahşi olmamızı istiyorlar sadece.
“Burada pişman olmak da anlamsız.”
Reha Çamuroğlu, “Son Yeniçeri” serisinin üçüncü kitabı Komitacı’da âdeta bir tarih sahnesi kurup spot ışığını 1911-1991 arasına tutuyor.
Romanda, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan yolda suikastların, idamların, devrim ve ihtilallerin şekil verdiği siyaset, 70’lerin genç militanı “Komitacı” lakaplı Cengiz’in gözünden aktarılıyor. Tarih tekerrürden ibaret midir? Cengiz, örgüt içinde ve dışında sorduğu sorularla bizi bu tekerrür ve ümit hakkında düşünmeye çağırıyor. Reha Çamuroğlu, Son Yeniçeri ve Kalem Efendisi’nin ardından Komitacı’yla tarih sayfalarına yeniden bakmamızı sağlıyor.
Faşizm öldürmeyi biliyor ancak öldürülmekten korkuyor,” diye düşündü Cengiz. “Onlar kadar acımasız ve vahşi olmamızı istiyorlar sadece.