Sigmund Fred’un yakın arkadaşı ve sıra dışı kişiliği ile bilinen Stefan Zweig’in kaleminden Korku, psikanalitik teoriden etkilenmiştir. Birçok eserinde olduğu üzere Zweig bu eserinde de psikolojiyi ustada kullanmıştır. Avukat bir eş ve piyanist bir sevgili arasında kalan kadın, refah dolu yaşamdan korku dolu yaşama sürüklenir. İki çocuk annesi kadın eşini atlamasına yönelik üçüncü bir kişi tarafından uygulanan şantajlar karşısında zor anlar yaşar. Şantaja kadının çektiği vicdan azabı da eklenince olay içinden çıkılmaz bir hal alır.
Korku’yu okurken gözlerinizi kapatmadan önce olayların akışına kapılıp hikayenin etkisi altına girebilir ve gözlerinizi açtığınızda kendinizi olayın içerisinde bulabilirsiniz. Korku’yu okuduktan sonra ise aklınızda kalacak söylemlerden birisi de Zweig’in ifade ettiği “Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü; ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.” deyişi olacaktır.
Sigmund Fred’un yakın arkadaşı ve sıra dışı kişiliği ile bilinen Stefan Zweig’in kaleminden Korku, psikanalitik teoriden etkilenmiştir. Birçok eserinde olduğu üzere Zweig bu eserinde de psikolojiyi ustada kullanmıştır. Avukat bir eş ve piyanist bir sevgili arasında kalan kadın, refah dolu yaşamdan korku dolu yaşama sürüklenir. İki çocuk annesi kadın eşini atlamasına yönelik üçüncü bir kişi tarafından uygulanan şantajlar karşısında zor anlar yaşar. Şantaja kadının çektiği vicdan azabı da eklenince olay içinden çıkılmaz bir hal alır.
Korku’yu okurken gözlerinizi kapatmadan önce olayların akışına kapılıp hikayenin etkisi altına girebilir ve gözlerinizi açtığınızda kendinizi olayın içerisinde bulabilirsiniz. Korku’yu okuduktan sonra ise aklınızda kalacak söylemlerden birisi de Zweig’in ifade ettiği “Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü; ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.” deyişi olacaktır.