Sürrealist ressam ve yazar Leonora Carrington (1917-2011) öldüğünde son sürrealist olarak anılıyordu. Uzun ve verimli sanat yaşamı, sürrealist sanatçılarla kurduğu yakınlıklar kadar Londra'dan Paris'e, Madrid'den Lizbon'a, oradan da New York ve Meksiko'ya uzanan maceralar ve acı tecrübelerle dolu hayat hikâyesiyle de efsane haline geldi.
1930'lardan 1970'lere uzanan, 2017'de ilk kez toplu olarak yayımlanan öykülerinde yaşamından izler ile hayal dünyasındaki olağanüstü yaratılar iç içe geçiyor. Carrington resimlerindekine benzer fantastik atmosfer ve imgeleri bu kez sözcüklerle yaratıyor. Öykülerinde eksantrik tipler, musallat hayvanlar, olağanüstü varlıklar, sosyetikler ve sofular, meraklı ve asi kızlar başrollerde. İnsanların normal ve rasyonel görünen düzenlerinin ne kadar abes ve gülünç olduğunu masalsı hikâyelerle, ironi ve kara mizah dolu bir anlatımla gösteriyor Carrington
Sürrealist ressam ve yazar Leonora Carrington (1917-2011) öldüğünde son sürrealist olarak anılıyordu. Uzun ve verimli sanat yaşamı, sürrealist sanatçılarla kurduğu yakınlıklar kadar Londra'dan Paris'e, Madrid'den Lizbon'a, oradan da New York ve Meksiko'ya uzanan maceralar ve acı tecrübelerle dolu hayat hikâyesiyle de efsane haline geldi.
1930'lardan 1970'lere uzanan, 2017'de ilk kez toplu olarak yayımlanan öykülerinde yaşamından izler ile hayal dünyasındaki olağanüstü yaratılar iç içe geçiyor. Carrington resimlerindekine benzer fantastik atmosfer ve imgeleri bu kez sözcüklerle yaratıyor. Öykülerinde eksantrik tipler, musallat hayvanlar, olağanüstü varlıklar, sosyetikler ve sofular, meraklı ve asi kızlar başrollerde. İnsanların normal ve rasyonel görünen düzenlerinin ne kadar abes ve gülünç olduğunu masalsı hikâyelerle, ironi ve kara mizah dolu bir anlatımla gösteriyor Carrington