“Edebiyattaki ilk ve de en iyi masa başı dedektifini kesinlikle Orczy yarattı.” –Ellery Queen
Barones Orczy’nin sık sık Sherlock Holmes’le kıyaslanan ve Çayevi Dedektifi olarak ünlenen isimsiz dedektifin çözdüğü vakaları anlattığı polisiye öyküleri klasik polisiye edebiyatının en önemli örneklerinden. İngiltere’de bir çayevinde “oturduğu yerden” birçok vakayı çözüme kavuşturan “köşedeki yaşlı adam” ise edebiyattaki en sıradışı figürlerden biri.
Londra'nın sisle kaplı sokaklarında gaz lambalarının karanlıkta titreştiği ve bu sokaklarda işlenen korkunç suçların ayrıntılarının günlük gazetelerin sayfalarına sıçradığı zamanlar… İsimsiz, yaşlı bir adam ise rahat bir çayevinde çayını yudumlayarak çözülmesi güç vakaları açıklığa kavuşturuyor. Bu eksantrik, kendine güvenen hafiye yalnızca tümdengelim yöntemlerini kullanarak korkunç cinayetlerden akıl almaz hırsızlıklara, zekâ dolu aldatmacalardan kötücül şantaj planlarına kadar çeşitli suçların sır perdesini aralıyor.
“Edebiyattaki ilk ve de en iyi masa başı dedektifini kesinlikle Orczy yarattı.” –Ellery Queen
Barones Orczy’nin sık sık Sherlock Holmes’le kıyaslanan ve Çayevi Dedektifi olarak ünlenen isimsiz dedektifin çözdüğü vakaları anlattığı polisiye öyküleri klasik polisiye edebiyatının en önemli örneklerinden. İngiltere’de bir çayevinde “oturduğu yerden” birçok vakayı çözüme kavuşturan “köşedeki yaşlı adam” ise edebiyattaki en sıradışı figürlerden biri.
Londra'nın sisle kaplı sokaklarında gaz lambalarının karanlıkta titreştiği ve bu sokaklarda işlenen korkunç suçların ayrıntılarının günlük gazetelerin sayfalarına sıçradığı zamanlar… İsimsiz, yaşlı bir adam ise rahat bir çayevinde çayını yudumlayarak çözülmesi güç vakaları açıklığa kavuşturuyor. Bu eksantrik, kendine güvenen hafiye yalnızca tümdengelim yöntemlerini kullanarak korkunç cinayetlerden akıl almaz hırsızlıklara, zekâ dolu aldatmacalardan kötücül şantaj planlarına kadar çeşitli suçların sır perdesini aralıyor.