Papa II. Urbanus’un 1095 yılında Clermont Konsili’nde yaptığı çağrı ile Türk ve İslâm dünyasına karşı başlayan Haçlı Seferleri genellikle dinî motifin çok etkili kullanıldığı siyasî ve askerî amaçlı harekâtlar olup bu süreçte taraflar arasında çok kanlı mücadeleler yaşanmıştı. Ancak Kutsal Roma Germen İmparatoru ve Sicilya Kralı II. Friedrich’in XIII. yüzyılda Doğu’ya düzenlediği sefer, Haçlı Seferleri tarihinde eşine az rastlanır bir nitelikteydi. Müslümanlara karşı savaşmaktan ziyade siyasî hedefler doğrultusunda düzenlenmiş olan bu sefer sırasında Kudüs, aforoz edilmiş bir Haçlı lideri tarafından hiç savaşmadan anlaşma yoluyla Müslümanlardan geri alınmıştı. Klâsik Batı literatüründe Altıncı Haçlı Seferi olarak adlandırılan bu sefer hakkında bilindiği kadarıyla İngiltere'de yapılan bir doktora tezi dışında müstakil bir çalışma mevcut değildir. Ülkemizde de bu konuda günümüze kadar müstakil ve kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmanın hazırlanmasındaki amaç birinci elden kaynaklar ve araştırmalar ışığında söz konusu alandaki boşluğu bir nebze de olsa doldurmaktır.
Papa II. Urbanus’un 1095 yılında Clermont Konsili’nde yaptığı çağrı ile Türk ve İslâm dünyasına karşı başlayan Haçlı Seferleri genellikle dinî motifin çok etkili kullanıldığı siyasî ve askerî amaçlı harekâtlar olup bu süreçte taraflar arasında çok kanlı mücadeleler yaşanmıştı. Ancak Kutsal Roma Germen İmparatoru ve Sicilya Kralı II. Friedrich’in XIII. yüzyılda Doğu’ya düzenlediği sefer, Haçlı Seferleri tarihinde eşine az rastlanır bir nitelikteydi. Müslümanlara karşı savaşmaktan ziyade siyasî hedefler doğrultusunda düzenlenmiş olan bu sefer sırasında Kudüs, aforoz edilmiş bir Haçlı lideri tarafından hiç savaşmadan anlaşma yoluyla Müslümanlardan geri alınmıştı. Klâsik Batı literatüründe Altıncı Haçlı Seferi olarak adlandırılan bu sefer hakkında bilindiği kadarıyla İngiltere'de yapılan bir doktora tezi dışında müstakil bir çalışma mevcut değildir. Ülkemizde de bu konuda günümüze kadar müstakil ve kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmanın hazırlanmasındaki amaç birinci elden kaynaklar ve araştırmalar ışığında söz konusu alandaki boşluğu bir nebze de olsa doldurmaktır.