Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’un 300 km batısındaki Arhangey eyaleti sınırları içinde, Harhorin şehrine 60 km mesafedeki Çaydam gölü yakınında, 732 yılında ağabeyi Bilge Kağan tarafından Kül Tigin’in hatırasını ve kahramanlıklarını ebedîleştirmek için diktirilen ve tarihimizin en önemli belgelerinden biri olan Kül Tigin Yazıtı yer almaktadır. 18 Temmuz 1889’da Rus Coğrafya Derneği adına bölgede araştırma seferi yürüten Nikolay Mihayloviç Yadrintsev tarafından keşfedilen yazıtta, Köktürk Devleti’nin tarihî macerası ve Kül Tegin’in kahramanlıkları anlatılmaktadır. Metin, Bilge Kağan tarafından yazılmış, Yollug Tigin tarafından 20 günde taşa oydurulmuştur. Yazıtın doğu yüzündeki Çince metin ise Kül Tigin’in cenaze törenine katılan General Çang Senüñ maiyetindeki Çinli ustalarca hakkedilmiş, yazıtın bulunduğu barkın süslemelerini de Çinli saray bedizcileri yapmıştır. Dikilişinin 1290. yılında dil ve tarihimizin ölmez hatıralarından biri olarak yükselen Kül Tigin Yazıtı’nın önceki yayınlar ışığında yeni bir değerlendirmesini sunmaktan kıvanıyoruz.
Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’un 300 km batısındaki Arhangey eyaleti sınırları içinde, Harhorin şehrine 60 km mesafedeki Çaydam gölü yakınında, 732 yılında ağabeyi Bilge Kağan tarafından Kül Tigin’in hatırasını ve kahramanlıklarını ebedîleştirmek için diktirilen ve tarihimizin en önemli belgelerinden biri olan Kül Tigin Yazıtı yer almaktadır. 18 Temmuz 1889’da Rus Coğrafya Derneği adına bölgede araştırma seferi yürüten Nikolay Mihayloviç Yadrintsev tarafından keşfedilen yazıtta, Köktürk Devleti’nin tarihî macerası ve Kül Tegin’in kahramanlıkları anlatılmaktadır. Metin, Bilge Kağan tarafından yazılmış, Yollug Tigin tarafından 20 günde taşa oydurulmuştur. Yazıtın doğu yüzündeki Çince metin ise Kül Tigin’in cenaze törenine katılan General Çang Senüñ maiyetindeki Çinli ustalarca hakkedilmiş, yazıtın bulunduğu barkın süslemelerini de Çinli saray bedizcileri yapmıştır. Dikilişinin 1290. yılında dil ve tarihimizin ölmez hatıralarından biri olarak yükselen Kül Tigin Yazıtı’nın önceki yayınlar ışığında yeni bir değerlendirmesini sunmaktan kıvanıyoruz.