Prof.Dr. Zeynep Ahunbay, yeni kitabı Kültür Mirasını Koruma İlke ve Teknikleri’nde, çağdaş koruma uygulamalarını yönlendirmek için geliştirilen uluslararası ilkeleri, yaklaşımları irdelerken; bir yandan da oluşturulması gereken bilimsel altyapıyı açıklamaya çalışıyor. Zeynep Ahunbay, seçtiği ulusal ve uluslararası örneklerle, tarihi yapıları tanımaya, hastalıklarını teşhise ve koruma ilkelerine dayalı doğru seçimler yapmaya yardımcı olacak bilgiler paylaştığı kitabı hazırlama gerekçesini şöyle özetliyor:
“Ülkemizin zengin kültür mirasının korunması için adeta bir seferberlik yaşanıyor. Devletin sorumlu kuruluşları yanında, belediyeler, sivil toplum örgütleri kültür varlıklarının korunmasına kaynak sağlamaktalar. Halkın kültür mirasına sahip çıkması, korumayla ilgilenmesi, gönüllü, bilinçli çabalar yürütülmesi olumlu gelişmeler. Dileğimiz, iyi niyetle girişilen onarımların bilgiyle desteklenmesi, vasıflı ekiplerce özen ve sabırla yürütülerek, başarılı sonuçlar elde edilmesidir.
Restorasyon, basmakalıp bilgilerle, sıradan işçilikle yapılan basit bir tamir işi değildir. Başarıya ulaşmak için sistematik bilgiye, analitik gözlem yetisine sahip disiplinlerarası ekiplerle çalışılmalıdır. Koruma eyleminin aşamalarının planlanması, uygulamaların yönetimi ve izlenmesi mesleki deneyim ve birikim gerektirmektedir. Nasıl anatomi bilmeyen bir hekime insanları ameliyat etme yetkisi verilmiyorsa, tarihi yerleşmenin katmanları, bileşenleri hakkında bilgi sahibi olmayan, geleneksel yapı malzemelerini, tekniklerini, tarihi yapı tiplerini, taşıyıcı sistemleri tanımayan, karşısındaki tarihi yapıyı okuyamayan bir mimar veya mühendise de kültür mirası emanet edilmemelidir.
Kültür mirasını koruma, bilgi ve deneyim gerektiren bir konudur. Genç mimar ve mühendislerin alanda karşılaşacakları sorunlara hazırlanmaları, konuları bilimsel yöntemlerle inceleme ve eleştirel bir bakışla değerlendirme yetisi kazanmaları önemlidir. Seçeneklerin titizlikle irdelenmesi ve değerlendirilmesi alışkanlığı edinilmelidir. Bilgi, sabır, özen ve sevgiyle yaklaşılması ve incelenmesi gereken kültür varlıklarını koruma alanına yönelen gençlere başarılar diliyorum.”
Kültür Mirasını Koruma İlke ve Teknikleri, “Türkiye’de Koruma Uygulamaları Yapan Kurumlar; Yetki Alanları ve Çalışma Yöntemleri”, “Koruma Teknikleri İle İlgili Uluslararası İlkeler”, “Koruma Eğitiminde Temel İlkeler”, “Koruma Teknikleri”, “Arkeolojik Alanların Korunması” ana bölümlerinden oluşuyor. Ayrıca kitabın sonunda verilen “Uluslararası Tüzük, İlke, Belge, Bildirge ve Kılavuzlar” ile “Sözlük” bölümleri ise kültür mirasını koruma konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenler için rehber niteliği taşıyor.
Prof.Dr. Zeynep Ahunbay, yeni kitabı Kültür Mirasını Koruma İlke ve Teknikleri’nde, çağdaş koruma uygulamalarını yönlendirmek için geliştirilen uluslararası ilkeleri, yaklaşımları irdelerken; bir yandan da oluşturulması gereken bilimsel altyapıyı açıklamaya çalışıyor. Zeynep Ahunbay, seçtiği ulusal ve uluslararası örneklerle, tarihi yapıları tanımaya, hastalıklarını teşhise ve koruma ilkelerine dayalı doğru seçimler yapmaya yardımcı olacak bilgiler paylaştığı kitabı hazırlama gerekçesini şöyle özetliyor:
“Ülkemizin zengin kültür mirasının korunması için adeta bir seferberlik yaşanıyor. Devletin sorumlu kuruluşları yanında, belediyeler, sivil toplum örgütleri kültür varlıklarının korunmasına kaynak sağlamaktalar. Halkın kültür mirasına sahip çıkması, korumayla ilgilenmesi, gönüllü, bilinçli çabalar yürütülmesi olumlu gelişmeler. Dileğimiz, iyi niyetle girişilen onarımların bilgiyle desteklenmesi, vasıflı ekiplerce özen ve sabırla yürütülerek, başarılı sonuçlar elde edilmesidir.
Restorasyon, basmakalıp bilgilerle, sıradan işçilikle yapılan basit bir tamir işi değildir. Başarıya ulaşmak için sistematik bilgiye, analitik gözlem yetisine sahip disiplinlerarası ekiplerle çalışılmalıdır. Koruma eyleminin aşamalarının planlanması, uygulamaların yönetimi ve izlenmesi mesleki deneyim ve birikim gerektirmektedir. Nasıl anatomi bilmeyen bir hekime insanları ameliyat etme yetkisi verilmiyorsa, tarihi yerleşmenin katmanları, bileşenleri hakkında bilgi sahibi olmayan, geleneksel yapı malzemelerini, tekniklerini, tarihi yapı tiplerini, taşıyıcı sistemleri tanımayan, karşısındaki tarihi yapıyı okuyamayan bir mimar veya mühendise de kültür mirası emanet edilmemelidir.
Kültür mirasını koruma, bilgi ve deneyim gerektiren bir konudur. Genç mimar ve mühendislerin alanda karşılaşacakları sorunlara hazırlanmaları, konuları bilimsel yöntemlerle inceleme ve eleştirel bir bakışla değerlendirme yetisi kazanmaları önemlidir. Seçeneklerin titizlikle irdelenmesi ve değerlendirilmesi alışkanlığı edinilmelidir. Bilgi, sabır, özen ve sevgiyle yaklaşılması ve incelenmesi gereken kültür varlıklarını koruma alanına yönelen gençlere başarılar diliyorum.”
Kültür Mirasını Koruma İlke ve Teknikleri, “Türkiye’de Koruma Uygulamaları Yapan Kurumlar; Yetki Alanları ve Çalışma Yöntemleri”, “Koruma Teknikleri İle İlgili Uluslararası İlkeler”, “Koruma Eğitiminde Temel İlkeler”, “Koruma Teknikleri”, “Arkeolojik Alanların Korunması” ana bölümlerinden oluşuyor. Ayrıca kitabın sonunda verilen “Uluslararası Tüzük, İlke, Belge, Bildirge ve Kılavuzlar” ile “Sözlük” bölümleri ise kültür mirasını koruma konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenler için rehber niteliği taşıyor.