Liderlik, yönetim süreçlerinde her zaman önemini koruyan bir konu olmuştur. Toplumları ve örgütleri dönüştüren, liderlerdir. Özellikle kriz ve kaos durumlarında hep bir liderin etkisi vardır. Toplulukçu bir kültürde bu etki çok daha belirleyicidir, toplumda kurtarıcı rolü üstlenen bir lider beklentisi çok yüksektir. Âdeta bir bayrak, rüzgâr beklemektedir ve bunu başlatacak olan bir kıvılcıma ihtiyaç vardır. İşte o kıvılcımın sahibi, kendisini topluma veya içinde bulunduğu örgüte adamış, takipçilerinin gönlünü kazanmış bir liderdir. Bu, bazen ilk emri veren bir komutan bazen kimsenin düşünmediğini düşünen bir yönetici olabilir. Katı bir otorite ile insanların gönlüne taht kurmanız modern iş yaşamında mümkün değildir. Otoriteryen ve narsist liderler, kısa dönemde bireyler üzerinde bir etki yaratsa da gerektiğinde sorgusuz sualsiz peşinden gelecek insan topluluğu inşa edemez. Bu kitapta, özellikle toplulukçu kültürlerde yaygın görülen otokratik ve narsistik liderlik, kültürel temelleriyle ele alınmıştır. Öte yandan otokratik ve narsistik liderlik, alanyazındaki araştırmalarla ortaya koyulmuş ve bu araştırmalardan elde edilen olumlu ve olumsuz sonuçlar kültürel bağlamda tartışılmıştır. Kitabın son bölümünde ise otorite ve itaat davranışının anlaşılmasına yönelik yapılan deneysel araştırmalar tanıtılmış, elde edilen bulgular incelenmiştir. Ayrıca klasik filmler incelenmiş, verilen vakalar ile okuyucunun otoriter ve narsist liderliği deneyimleyerek analiz edebilmesi öngörülmüştür. Son olarak otoriter liderlik ve narsistik liderliğin iş hayatına olası etkileri incelenerek akademik araştırmalara ve yönetim uygulamalarına ilişkin öneriler sunulmuştur.
Liderlik, yönetim süreçlerinde her zaman önemini koruyan bir konu olmuştur. Toplumları ve örgütleri dönüştüren, liderlerdir. Özellikle kriz ve kaos durumlarında hep bir liderin etkisi vardır. Toplulukçu bir kültürde bu etki çok daha belirleyicidir, toplumda kurtarıcı rolü üstlenen bir lider beklentisi çok yüksektir. Âdeta bir bayrak, rüzgâr beklemektedir ve bunu başlatacak olan bir kıvılcıma ihtiyaç vardır. İşte o kıvılcımın sahibi, kendisini topluma veya içinde bulunduğu örgüte adamış, takipçilerinin gönlünü kazanmış bir liderdir. Bu, bazen ilk emri veren bir komutan bazen kimsenin düşünmediğini düşünen bir yönetici olabilir. Katı bir otorite ile insanların gönlüne taht kurmanız modern iş yaşamında mümkün değildir. Otoriteryen ve narsist liderler, kısa dönemde bireyler üzerinde bir etki yaratsa da gerektiğinde sorgusuz sualsiz peşinden gelecek insan topluluğu inşa edemez. Bu kitapta, özellikle toplulukçu kültürlerde yaygın görülen otokratik ve narsistik liderlik, kültürel temelleriyle ele alınmıştır. Öte yandan otokratik ve narsistik liderlik, alanyazındaki araştırmalarla ortaya koyulmuş ve bu araştırmalardan elde edilen olumlu ve olumsuz sonuçlar kültürel bağlamda tartışılmıştır. Kitabın son bölümünde ise otorite ve itaat davranışının anlaşılmasına yönelik yapılan deneysel araştırmalar tanıtılmış, elde edilen bulgular incelenmiştir. Ayrıca klasik filmler incelenmiş, verilen vakalar ile okuyucunun otoriter ve narsist liderliği deneyimleyerek analiz edebilmesi öngörülmüştür. Son olarak otoriter liderlik ve narsistik liderliğin iş hayatına olası etkileri incelenerek akademik araştırmalara ve yönetim uygulamalarına ilişkin öneriler sunulmuştur.