Kumdan Kale Kızları

Stok Kodu:
9786052100875
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
360
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
290,00TL
217,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 26,58TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786052100875
856888
Kumdan Kale Kızları
Kumdan Kale Kızları
217.50

Türkçede ilk kez yayımlanan Amerikalı çok satan yazar Chris Bohjalian'ın Kumdan Kale Kızları romanı, bizleri Bedrosyan ailesinin Anadolu'dan Halep'e, oradan da Amerika'ya uzanan sürükleyici hikâyesine davet ediyor. Genç yazar Laura Bedrosyan, New York'un bir banliyösünde ve Miami'de geçen çocukluğunu, evdeki Şark halılarını, etrafta kullanılmadan yatan nargile marpuçlarını ve çözemediği bir dilde yazılmış kitapları anımsarken, dedesi Armen'in ölümünün ardından anlatılmaya başlayan hikâyelerle kendini, uzun süredir hakkında yazmayı deneyip başarısız olduğu bir olaya dönerken bulur. Aile içindeki sessizlikler, sırlar ve beklemediği zamanlarda üzerlerine çöken o açıklanamayan hüzün, “her Ermeni hikâyesi gibi” Laura'yı da 1915'e, Halep'e götürür. Dik başlı genç misyoner Elizabeth'in, tehcir sırasında eşi ve kızından ayrı düşmüş Armen'in, sessiz ve küçük yetim Hatun'un, onu korumaya kararlı Nıvart'ın ve soykırımın gerçeklerini büyük bir cesaretle fotoğraflamaya kararlı Alman mühendisler Helmut ve Eric'in Halep'te kesişen hayatlarına çekilirken, yıkımın, yeniden inşanın, cesaretin, iyiliğin ve adalet arayışının en kıymetli örnekleriyle karşılaşır. Laura, soykırımın mirasıyla, dede ve ninesinin hikâyesinin kendi Amerikalı Ermeni kimliği üzerindeki izleriyle hem bir insan hem de bir yazar olarak hesaplaşır. Chris Bohjalian, farklı kuşakların anlatılarını birbirine örerek tarihsel travmaların hiçbir zaman kaybolmadığını, geçmişimizin bugünümüzde yaşamaya devam ettiğini gözler önüne seriyor.

Türkçede ilk kez yayımlanan Amerikalı çok satan yazar Chris Bohjalian'ın Kumdan Kale Kızları romanı, bizleri Bedrosyan ailesinin Anadolu'dan Halep'e, oradan da Amerika'ya uzanan sürükleyici hikâyesine davet ediyor. Genç yazar Laura Bedrosyan, New York'un bir banliyösünde ve Miami'de geçen çocukluğunu, evdeki Şark halılarını, etrafta kullanılmadan yatan nargile marpuçlarını ve çözemediği bir dilde yazılmış kitapları anımsarken, dedesi Armen'in ölümünün ardından anlatılmaya başlayan hikâyelerle kendini, uzun süredir hakkında yazmayı deneyip başarısız olduğu bir olaya dönerken bulur. Aile içindeki sessizlikler, sırlar ve beklemediği zamanlarda üzerlerine çöken o açıklanamayan hüzün, “her Ermeni hikâyesi gibi” Laura'yı da 1915'e, Halep'e götürür. Dik başlı genç misyoner Elizabeth'in, tehcir sırasında eşi ve kızından ayrı düşmüş Armen'in, sessiz ve küçük yetim Hatun'un, onu korumaya kararlı Nıvart'ın ve soykırımın gerçeklerini büyük bir cesaretle fotoğraflamaya kararlı Alman mühendisler Helmut ve Eric'in Halep'te kesişen hayatlarına çekilirken, yıkımın, yeniden inşanın, cesaretin, iyiliğin ve adalet arayışının en kıymetli örnekleriyle karşılaşır. Laura, soykırımın mirasıyla, dede ve ninesinin hikâyesinin kendi Amerikalı Ermeni kimliği üzerindeki izleriyle hem bir insan hem de bir yazar olarak hesaplaşır. Chris Bohjalian, farklı kuşakların anlatılarını birbirine örerek tarihsel travmaların hiçbir zaman kaybolmadığını, geçmişimizin bugünümüzde yaşamaya devam ettiğini gözler önüne seriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat