Kur’an’la hayatını anlamlandıran birey, hayatın alanlarında yapıp-etmelerini ahlâki alanda düzenlerken anlam referanslarını/dünya görüşünü Yüce Kur’an’dan almalıdır. Hz. Aişe’nin de tanımladığı üzere Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ahlâkı ‘Kur’an ahlâkı’ idi. Yüce Kur’an’ın, bireyin ahlâkını inşa ederken ifade ettiği, her bireyin hakkını-haddini bilmesi, diğer bireyin-bireylerin ve varolanların hakkını asla çiğnememesi, güzel ahlâkla birbirinden etkilenmesi ve ahenk içerisinde daralıp genişleyebilen, esnek kurallar ve yüksek değerlere dayanmasıdır. Dolayısıyla bu da bireyin yaşadığı dönemde Kur’an ahlâkı ile ahlâklanması demektir.
Kur’an’la hayatını anlamlandıran birey, hayatın alanlarında yapıp-etmelerini ahlâki alanda düzenlerken anlam referanslarını/dünya görüşünü Yüce Kur’an’dan almalıdır. Hz. Aişe’nin de tanımladığı üzere Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ahlâkı ‘Kur’an ahlâkı’ idi. Yüce Kur’an’ın, bireyin ahlâkını inşa ederken ifade ettiği, her bireyin hakkını-haddini bilmesi, diğer bireyin-bireylerin ve varolanların hakkını asla çiğnememesi, güzel ahlâkla birbirinden etkilenmesi ve ahenk içerisinde daralıp genişleyebilen, esnek kurallar ve yüksek değerlere dayanmasıdır. Dolayısıyla bu da bireyin yaşadığı dönemde Kur’an ahlâkı ile ahlâklanması demektir.