Kur’an-ı Kerim bize kendisinin hep nitelikli okunması ve dinlenmesi gerektiğini tavsiye etmektedir. Bu manada okunurken ve dinlenirken tedebbür/tefekkür edilmesini öğütlemektedir. Yine müminlerin okuma ve dinleme esnasında, anladıklarının tesiriyle imanlarının ziyadeleşmesini, gözlerinin yaşarmasını, tüylerinin ürpermesini, kalplerinin yumuşamasını ve nihayet anladıklarıyla amel etmelerini istemektedir. Kur’an okutma ameliyesini de buna dahil etmeli, aynı duygular içerisinde Kur’an öğretimi yapmalıyız. Ayrıca Kur’an okuma ve okutmada nebevi metotları takip etmek esas gayemiz olmalıdır. Bu anlamda okuma ve okutma faaliyetini kutsal bir görev/ibadet addetmemiz, Allah rızasından ayrılmamamız, ihsan ve ihlas şuuruyla hareket etmemiz gerekmektedir. Tabii ki sadece okuma ve okutma ile yetinmememiz, mutlaka anlayıp uygulamamız, okuma, okutma, anlama ve uygulama bütünlüğünü korumamız lazımdır.
Kur’an-ı Kerim bize kendisinin hep nitelikli okunması ve dinlenmesi gerektiğini tavsiye etmektedir. Bu manada okunurken ve dinlenirken tedebbür/tefekkür edilmesini öğütlemektedir. Yine müminlerin okuma ve dinleme esnasında, anladıklarının tesiriyle imanlarının ziyadeleşmesini, gözlerinin yaşarmasını, tüylerinin ürpermesini, kalplerinin yumuşamasını ve nihayet anladıklarıyla amel etmelerini istemektedir. Kur’an okutma ameliyesini de buna dahil etmeli, aynı duygular içerisinde Kur’an öğretimi yapmalıyız. Ayrıca Kur’an okuma ve okutmada nebevi metotları takip etmek esas gayemiz olmalıdır. Bu anlamda okuma ve okutma faaliyetini kutsal bir görev/ibadet addetmemiz, Allah rızasından ayrılmamamız, ihsan ve ihlas şuuruyla hareket etmemiz gerekmektedir. Tabii ki sadece okuma ve okutma ile yetinmememiz, mutlaka anlayıp uygulamamız, okuma, okutma, anlama ve uygulama bütünlüğünü korumamız lazımdır.