Kur'ân' Kur'an'la tefsir, öncelikle bir anlama çabasıdır. Kur'an'ın Kur'an ile tefsirinin amacı âyetlerin birbiri yardımı ile anlaşılmasıdır. Bu durumda bir ayet diğer âyetin anlaşılmasını sağlıyorsa bu kapsama girer ve Kur'an'ın Kur'an'la tefsirini simgeler. Bu yöntemi ilk olarak uygulayıp ümmetine teşvik eden Hz. Peygamber'in kendisidir. O bakımdan Kur'an'ı Kur'an ile yorumlama yöntemi özel bir yöntem olmayı hak etmektedir. ”İman edenler ve imanlarına zulüm bulaştırmayanlar” ayetindeki zulüm kavramının şirk manasında olduğunu, Lokman'ın oğluna nasihatini anlatan ayetle tefsir ederek bildirir. Bu bize bizzat Kur'an'ın açıklayıcısı bir Peygamber'in uygulamasıyla yapılan tefsirín, müstakil bir tefsir yöntemi olduğunu gösterir. Buna göre, hidayet kitabı Kur'an'ı açıklama görevi verilen canlı Kur'ân Hz. Peygamber, Ibn Teymiyye'nin isimlendirmesi ile tefsir yöntemi" olarak nitelenen Kur'an'ın Kur'ân'la tefsirini bizzat uygulamış olmaktadır. Kur'an'ın Kur'an'la tefsiri sünnet'in ihmal edileceği anlamına gelmez. Çünkü sünnet bizzat Resul'ün uygulamasıyla bu yöntemi bizlere sunmuştur. Sünnet, Kur'an'ın pratiğini ifade eder. Allah'ın Resulü bu yöntemi, diğer tüm yöntemlerle birlikte özendirmektedir. Böylece sünnet'den önce, tefsirin birinci kaynağının yine Kur'an'ın kendisi olduğu hakikatini ilke olarak ortaya koymaktadır.
Kur'an'ın Kur'an'la tefsiri yönteminin bazı kötü niyetli insanlar tarafından suiistimal edilerek özellikle de sünnetin inkârı veya Kur'ânı anlamada Kur'ân'dan başka bir şeye ihtiyaç yokmuş gibi bir algı oluşturulmak istenmektedir. Bu niyette olanların, Kur'an'ın Kur'ân'la Tefsiri yöntemini art niyetlerini gizlemek için bir kalkan olarak kullanmaya çalıştıkları son yıllarda daha belirgin bir şekilde görülmektedir. Türkiye'de ve İslam dünyasında birçok türüne rastladığımız iyi niyetli olmayan çalışmalar mevcuttur. Bunlardan birisinden söz etmek gerekirse Kur'aniyyun akımının Mısırlı bir mümessili Muhammed Ebû Zeyd (ö. 1930)'den söz edilebilir. Önce Hint alt kıtasında zuhur edip sonra İngiltere'nin sömürgesi durumundaki ülkelerde hızla yayılan bu akımın konumuzla ilgili yayınlanan kitabı"el-Hidaye ve'l-Irfan Fi Tefsiri’l-Kur'ânt Bil-Kur'ân" adını taşımaktadır.
Kur'ân' Kur'an'la tefsir, öncelikle bir anlama çabasıdır. Kur'an'ın Kur'an ile tefsirinin amacı âyetlerin birbiri yardımı ile anlaşılmasıdır. Bu durumda bir ayet diğer âyetin anlaşılmasını sağlıyorsa bu kapsama girer ve Kur'an'ın Kur'an'la tefsirini simgeler. Bu yöntemi ilk olarak uygulayıp ümmetine teşvik eden Hz. Peygamber'in kendisidir. O bakımdan Kur'an'ı Kur'an ile yorumlama yöntemi özel bir yöntem olmayı hak etmektedir. ”İman edenler ve imanlarına zulüm bulaştırmayanlar” ayetindeki zulüm kavramının şirk manasında olduğunu, Lokman'ın oğluna nasihatini anlatan ayetle tefsir ederek bildirir. Bu bize bizzat Kur'an'ın açıklayıcısı bir Peygamber'in uygulamasıyla yapılan tefsirín, müstakil bir tefsir yöntemi olduğunu gösterir. Buna göre, hidayet kitabı Kur'an'ı açıklama görevi verilen canlı Kur'ân Hz. Peygamber, Ibn Teymiyye'nin isimlendirmesi ile tefsir yöntemi" olarak nitelenen Kur'an'ın Kur'ân'la tefsirini bizzat uygulamış olmaktadır. Kur'an'ın Kur'an'la tefsiri sünnet'in ihmal edileceği anlamına gelmez. Çünkü sünnet bizzat Resul'ün uygulamasıyla bu yöntemi bizlere sunmuştur. Sünnet, Kur'an'ın pratiğini ifade eder. Allah'ın Resulü bu yöntemi, diğer tüm yöntemlerle birlikte özendirmektedir. Böylece sünnet'den önce, tefsirin birinci kaynağının yine Kur'an'ın kendisi olduğu hakikatini ilke olarak ortaya koymaktadır.
Kur'an'ın Kur'an'la tefsiri yönteminin bazı kötü niyetli insanlar tarafından suiistimal edilerek özellikle de sünnetin inkârı veya Kur'ânı anlamada Kur'ân'dan başka bir şeye ihtiyaç yokmuş gibi bir algı oluşturulmak istenmektedir. Bu niyette olanların, Kur'an'ın Kur'ân'la Tefsiri yöntemini art niyetlerini gizlemek için bir kalkan olarak kullanmaya çalıştıkları son yıllarda daha belirgin bir şekilde görülmektedir. Türkiye'de ve İslam dünyasında birçok türüne rastladığımız iyi niyetli olmayan çalışmalar mevcuttur. Bunlardan birisinden söz etmek gerekirse Kur'aniyyun akımının Mısırlı bir mümessili Muhammed Ebû Zeyd (ö. 1930)'den söz edilebilir. Önce Hint alt kıtasında zuhur edip sonra İngiltere'nin sömürgesi durumundaki ülkelerde hızla yayılan bu akımın konumuzla ilgili yayınlanan kitabı"el-Hidaye ve'l-Irfan Fi Tefsiri’l-Kur'ânt Bil-Kur'ân" adını taşımaktadır.