Kur'an Allah'ın hitabıdır; onunla kullarına hitap etmekte, onlara doğru yolu göstermekte, onları kurtuluşa çağırmaktadır: “Kuşkusuz bu Kur'an en doğru olana iletir; dünya ve âhiret için yararlı işler yapan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsrâ 17/9) Kur'ân-ı Kerîm'in doğrudan ilk muhatabı Peygamberimiz olmuştur. Cebrâil'den vahyen aldığı bu ilâhî kelâmı insanlara tebliğ etmiştir. Ayrıca onunla ilgili beyan ve uygulama görevini de yerine getirmiştir.
Hayatı, Kur'an'ın ete kemiğe bürünmüş canlı bir tefsiri olmuş; güzel ahlâkı, Kur'an'ın gerçekleştirmek istediği hedefin billurlaşmış bir örneğini oluşturmuştur. Kur'an'ın hitabı zaman ve mekân ayrımı olmaksızın bütün insanlara ve bütün cinleredir. Kılavuzluğu ve beyanı da hepsine yöneliktir.
Kur'an Allah'ın hitabıdır; onunla kullarına hitap etmekte, onlara doğru yolu göstermekte, onları kurtuluşa çağırmaktadır: “Kuşkusuz bu Kur'an en doğru olana iletir; dünya ve âhiret için yararlı işler yapan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsrâ 17/9) Kur'ân-ı Kerîm'in doğrudan ilk muhatabı Peygamberimiz olmuştur. Cebrâil'den vahyen aldığı bu ilâhî kelâmı insanlara tebliğ etmiştir. Ayrıca onunla ilgili beyan ve uygulama görevini de yerine getirmiştir.
Hayatı, Kur'an'ın ete kemiğe bürünmüş canlı bir tefsiri olmuş; güzel ahlâkı, Kur'an'ın gerçekleştirmek istediği hedefin billurlaşmış bir örneğini oluşturmuştur. Kur'an'ın hitabı zaman ve mekân ayrımı olmaksızın bütün insanlara ve bütün cinleredir. Kılavuzluğu ve beyanı da hepsine yöneliktir.