Yazar, 1970’lerin devrimci yükseliş dönemine doğrudan tanıklığını, içerisinde yer aldığı mücadelenin tüm yalınlığını kaleme aldı. Adı üstünde, “yükseliş” döneminde devrimci olmak kolaydı. Yazar, o “kolay” yola sapmakla kalmadı. Bütün zorluklarını bizzat yaşayarak kendi serüveni ile birlikte okura bir dönemin panoramasını sunuyor.
Malatya Kürecik ve civar kentlerdeki devrimci yaşam, insanların beklentileri, gençliğin değişim isteği ve dinamizmi kendi yaşanmışlığıyla birlikte capcanlı bir şekilde aktarılıyor. Kitap, her ne kadar 12 Eylül’ü anlatmıyor alsa da, yazarın 6 ay boyunca süren işkenceli sorguları ve 8 yıllık tutsaklığı, faşist darbecilere karşı direniş ve mücadele pratiklerini de doğrudan tanıklarıyla birlikte anlatmaktadır.
Yazar, devrimci mücadelenin dar bir bölgesindeki bir kesiti ele alıyor olsa da; aynı zamanda sosyalizm mücadelesinin kadrolarına, neferlerine, şehitlerine bir saygı duruşuna çağırıyor okuru. Bu yanıyla kitap, dünle bugün arasında bir anılar köprüsü aynı zamanda.
Yazar, 1970’lerin devrimci yükseliş dönemine doğrudan tanıklığını, içerisinde yer aldığı mücadelenin tüm yalınlığını kaleme aldı. Adı üstünde, “yükseliş” döneminde devrimci olmak kolaydı. Yazar, o “kolay” yola sapmakla kalmadı. Bütün zorluklarını bizzat yaşayarak kendi serüveni ile birlikte okura bir dönemin panoramasını sunuyor.
Malatya Kürecik ve civar kentlerdeki devrimci yaşam, insanların beklentileri, gençliğin değişim isteği ve dinamizmi kendi yaşanmışlığıyla birlikte capcanlı bir şekilde aktarılıyor. Kitap, her ne kadar 12 Eylül’ü anlatmıyor alsa da, yazarın 6 ay boyunca süren işkenceli sorguları ve 8 yıllık tutsaklığı, faşist darbecilere karşı direniş ve mücadele pratiklerini de doğrudan tanıklarıyla birlikte anlatmaktadır.
Yazar, devrimci mücadelenin dar bir bölgesindeki bir kesiti ele alıyor olsa da; aynı zamanda sosyalizm mücadelesinin kadrolarına, neferlerine, şehitlerine bir saygı duruşuna çağırıyor okuru. Bu yanıyla kitap, dünle bugün arasında bir anılar köprüsü aynı zamanda.