Güncel küresel sorunlar hakkında genellikle akademisyenlerin görüşlerine başvurulur; ancak dersler sırasında geleceğin sorunları ve çözüm önerileri konusunda gençlerin görüşlerinin çok daha sorumlu, yaratıcı ve heyecan verici olduğunu görünce bunların mutlaka yayınlanması ve daha geniş okuyucu kitlesine ulaşması gerektiğini düşündük. Elinizdeki çalışma bu anlamda yayınlanan ender eserlerdendir.
Yetişkinler olarak iklim değişikliği, eşitsizlik ve adaletsizlik, yoksulluk gibi küresel problemlerle mücadelede yetersiz kaldığımız apaçık ortada; gençlerin sesini, isteklerini ve kaygılarını daha çok dikkate almak zorundayız. Nüfusunun yarısından fazlası 29 yaşın altında olan ülkemizde, gençlerimiz büyük toplumsal sorunları anlama, dünyayı iyileştirme sorumluluğuna sahip; ancak çok az kısmı kendini bunun için harekete geçmeye hazır hissediyor.
Hızla değişen dünyada, gençliğin küresel sorunların çözümüne dair fikirlerini ortaya koymaları ve çözüme aktif katılımları ancak bu konudaki ilgi, bilgi ve farkındalık düzeylerinin artmasıyla mümkündür. Bunun için, ulusal ve uluslararası olayları anlayabilen, yorumlayabilen ve çözüme katkı sağlayan gençlere sahip olmak zorundayız. Özellikle Türkiye’de gençlerin ulusal ve uluslararası olaylar hakkındaki düşünceleri, bu konuları takip edip etmedikleri ve ediyorlar ise bu konulara daha çok hangi bilgi kaynaklarından ulaştıklarına dair konular son derece önemlidir.
Gençlerin küresel konular hakkındaki bilgi kaynağının önemli bir bölümünü televizyon ve internet oluşturmaktadır. Bu da beraberinde gençlerin gerçekle ilgisi olmayan bilgilere sahip olmasına neden olmaktadır. Gençlere bu konuda mümkün olduğu kadar bilimsel, araştırmaya dayalı akademik bilgiler verilmelidir. Ulusal ve uluslararası sorunların farklı neden- leri konusunda bilgiye dayalı tartışmalar yapılarak farkındalıkları artırılmalıdır.
Elinizdeki kitapta, bu eksiklikten yola çıkılarak üniversite gençliğinin uluslararası güncel sorunlar konusunda yaptıkları araştırmalar neticesinde vardıkları sonuçları yayınlamak istedik. Bizi bu konuda cesaretlendiren İsmail Tokalak Beyefendiye şükranlarımızı sunuyoruz.
Güncel küresel sorunlar hakkında genellikle akademisyenlerin görüşlerine başvurulur; ancak dersler sırasında geleceğin sorunları ve çözüm önerileri konusunda gençlerin görüşlerinin çok daha sorumlu, yaratıcı ve heyecan verici olduğunu görünce bunların mutlaka yayınlanması ve daha geniş okuyucu kitlesine ulaşması gerektiğini düşündük. Elinizdeki çalışma bu anlamda yayınlanan ender eserlerdendir.
Yetişkinler olarak iklim değişikliği, eşitsizlik ve adaletsizlik, yoksulluk gibi küresel problemlerle mücadelede yetersiz kaldığımız apaçık ortada; gençlerin sesini, isteklerini ve kaygılarını daha çok dikkate almak zorundayız. Nüfusunun yarısından fazlası 29 yaşın altında olan ülkemizde, gençlerimiz büyük toplumsal sorunları anlama, dünyayı iyileştirme sorumluluğuna sahip; ancak çok az kısmı kendini bunun için harekete geçmeye hazır hissediyor.
Hızla değişen dünyada, gençliğin küresel sorunların çözümüne dair fikirlerini ortaya koymaları ve çözüme aktif katılımları ancak bu konudaki ilgi, bilgi ve farkındalık düzeylerinin artmasıyla mümkündür. Bunun için, ulusal ve uluslararası olayları anlayabilen, yorumlayabilen ve çözüme katkı sağlayan gençlere sahip olmak zorundayız. Özellikle Türkiye’de gençlerin ulusal ve uluslararası olaylar hakkındaki düşünceleri, bu konuları takip edip etmedikleri ve ediyorlar ise bu konulara daha çok hangi bilgi kaynaklarından ulaştıklarına dair konular son derece önemlidir.
Gençlerin küresel konular hakkındaki bilgi kaynağının önemli bir bölümünü televizyon ve internet oluşturmaktadır. Bu da beraberinde gençlerin gerçekle ilgisi olmayan bilgilere sahip olmasına neden olmaktadır. Gençlere bu konuda mümkün olduğu kadar bilimsel, araştırmaya dayalı akademik bilgiler verilmelidir. Ulusal ve uluslararası sorunların farklı neden- leri konusunda bilgiye dayalı tartışmalar yapılarak farkındalıkları artırılmalıdır.
Elinizdeki kitapta, bu eksiklikten yola çıkılarak üniversite gençliğinin uluslararası güncel sorunlar konusunda yaptıkları araştırmalar neticesinde vardıkları sonuçları yayınlamak istedik. Bizi bu konuda cesaretlendiren İsmail Tokalak Beyefendiye şükranlarımızı sunuyoruz.