Enis Batur, "özel ansiklopedi"sinin ilk ürünlerini gazete ve dergilerde yayımlamaya 1984'te başladı; o dönemde kullandığı genel üst-başlık, "İnsanlar, Sokaklar ve Şeyler", bir bakıma tasarısının, girişiminin ana odaklarını gösteren bir anahtar olma niteliği taşıyordu. Kitaptan kitaba hem genişleyen, hem de netleşen bu haritada mekanlara ve eşyaya dikkat kesilmeyi sürdüren yazar, insanı, yarattığı adanın nüfus sayımında farklı özellikleriyle kuşatmaya yöneldi. Özel Ansiklopedi'nin bu yeni cildi, Enis Batur'un seçtiği kırkdört bireyin karakalemle yapılmış, gölgeleri özenle işlenmiş portrelerini içeriyor: Mahşer kalabalığından ayrılmış tenha bir kavim. "Gerçekte, kimse kimseyi tanıyamaz" diyor yazar: "Ama, her zaman ayırırsak, insana yaklaşabilir, hatta ona dokunabiliriz."
Enis Batur, "özel ansiklopedi"sinin ilk ürünlerini gazete ve dergilerde yayımlamaya 1984'te başladı; o dönemde kullandığı genel üst-başlık, "İnsanlar, Sokaklar ve Şeyler", bir bakıma tasarısının, girişiminin ana odaklarını gösteren bir anahtar olma niteliği taşıyordu. Kitaptan kitaba hem genişleyen, hem de netleşen bu haritada mekanlara ve eşyaya dikkat kesilmeyi sürdüren yazar, insanı, yarattığı adanın nüfus sayımında farklı özellikleriyle kuşatmaya yöneldi. Özel Ansiklopedi'nin bu yeni cildi, Enis Batur'un seçtiği kırkdört bireyin karakalemle yapılmış, gölgeleri özenle işlenmiş portrelerini içeriyor: Mahşer kalabalığından ayrılmış tenha bir kavim. "Gerçekte, kimse kimseyi tanıyamaz" diyor yazar: "Ama, her zaman ayırırsak, insana yaklaşabilir, hatta ona dokunabiliriz."