“…Dağınık halde olan ve kontrolü zor aşiretleri tek tek işbirlikçi konuma getirmek güç olduğundan; belirli alanlara yerleşmiş,
üstelik sayıca daha fazla emirlikleri denetime alma öncelikle tercih edilmiştir. Emirliklere biçim veren de onların bu işbirlikçi
konumları olmuştur. İşgal ve istilalar karşısında çaresiz kalan veya merkezi otorite ile anlaşmazlığa giren emirlikler hasım bir
güce dayanarak varlığını garantiye almak istemiştir.
Özellikle İran ve Osmanlı arasındaki mezhep kavgaları, toprak anlaşmazlıkları ve savaşları düşündüğümüzde Kürt emirliklerin nasıl işbirlikçi kılındığı, birbirlerine karşı koz olarak nasıl kullanıldığını daha iyi anlayabiliriz…
“…Emirliklerin bu işbirlikçi yapısını en iyi yansıtan mirin siyasal kişiliği olmaktadır. Genelde dışarıdan gelen ve aşiret dışında
olan mirler, karizmatik kişiliklerini de kullanarak daha fazla aşirete hükmedebilmişlerdir. Kendirlerini soy olarak Abbasi ve
Emevilere dayandıran mirler, içlerinde büyük oranda özerk davranan kimi zaman da adına hutbe okutturup para bastıran bir
güce ulaşmışlardır.
Kişisel ve ailesel çıkarları söz konusu olduğunda kolay işbirlikçilik kadar, kolay da isyana da kalkan mirler için isyan etme, “onurunu çiğnetmeme“ veya “mülk edindiği“ Kürdistan’ı sahiplenişiydi. 19. yüzyıla gelindiğinde ise emirlik biçimindeki yerel güçler merkezi yapıya karşı daha büyük bir güce ulaşırken mirlerin öncülüğünde hızlanan ve 19. yüzyıl boyunca ardı arkası kesilmeyen Kürt isyanlarının gelişiminde iç ve dış birçok faktör rol oynamıştır…
“…Dağınık halde olan ve kontrolü zor aşiretleri tek tek işbirlikçi konuma getirmek güç olduğundan; belirli alanlara yerleşmiş,
üstelik sayıca daha fazla emirlikleri denetime alma öncelikle tercih edilmiştir. Emirliklere biçim veren de onların bu işbirlikçi
konumları olmuştur. İşgal ve istilalar karşısında çaresiz kalan veya merkezi otorite ile anlaşmazlığa giren emirlikler hasım bir
güce dayanarak varlığını garantiye almak istemiştir.
Özellikle İran ve Osmanlı arasındaki mezhep kavgaları, toprak anlaşmazlıkları ve savaşları düşündüğümüzde Kürt emirliklerin nasıl işbirlikçi kılındığı, birbirlerine karşı koz olarak nasıl kullanıldığını daha iyi anlayabiliriz…
“…Emirliklerin bu işbirlikçi yapısını en iyi yansıtan mirin siyasal kişiliği olmaktadır. Genelde dışarıdan gelen ve aşiret dışında
olan mirler, karizmatik kişiliklerini de kullanarak daha fazla aşirete hükmedebilmişlerdir. Kendirlerini soy olarak Abbasi ve
Emevilere dayandıran mirler, içlerinde büyük oranda özerk davranan kimi zaman da adına hutbe okutturup para bastıran bir
güce ulaşmışlardır.
Kişisel ve ailesel çıkarları söz konusu olduğunda kolay işbirlikçilik kadar, kolay da isyana da kalkan mirler için isyan etme, “onurunu çiğnetmeme“ veya “mülk edindiği“ Kürdistan’ı sahiplenişiydi. 19. yüzyıla gelindiğinde ise emirlik biçimindeki yerel güçler merkezi yapıya karşı daha büyük bir güce ulaşırken mirlerin öncülüğünde hızlanan ve 19. yüzyıl boyunca ardı arkası kesilmeyen Kürt isyanlarının gelişiminde iç ve dış birçok faktör rol oynamıştır…