Tarih, bir milletin bütün fertlerinin bilmesi ve koruması gereken kültür hazinelerinden biridir.
Tarih, milletin geçmişteki varlığı, onun mirası ve bugüne kalan hatırasıdır.
Her birey milli tarihindeki üstün kişi ve olaylardan gurur duyar, ibret alınması gereken dersleri de hiçbir zaman göz ardı etmez.
Milletlerin hayatında tarih, içinde bulunulan durum ve gelecekte karşılaşılabilecek olaylar bir arada değerlendirildiğinde başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Millî tarihine sahip çıkmayan, bu tarihi yeni nesillere aktarmayan milletler, yaşama güçlerini kaybederler.
Bu birikim, o milleti ileri taşıyacak en önemli itici güçtür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna yön veren öncülerin sayısı çokta fazla değildir.
Özellikle İstiklal Harbi döneminde ülkenin geleceğinin çizilmesinde rol oynayan bu insanlar bir elin parmakları kadardır denilebilir.
Onlar fedakarca bir İstiklal mücadelesi vermemiş olsalardı; bugün esir bir toplum yalinde yaşıyor olabilirdik.
Bu açıdan onları minnetle anıyoruz.
Tarih, bir milletin bütün fertlerinin bilmesi ve koruması gereken kültür hazinelerinden biridir.
Tarih, milletin geçmişteki varlığı, onun mirası ve bugüne kalan hatırasıdır.
Her birey milli tarihindeki üstün kişi ve olaylardan gurur duyar, ibret alınması gereken dersleri de hiçbir zaman göz ardı etmez.
Milletlerin hayatında tarih, içinde bulunulan durum ve gelecekte karşılaşılabilecek olaylar bir arada değerlendirildiğinde başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Millî tarihine sahip çıkmayan, bu tarihi yeni nesillere aktarmayan milletler, yaşama güçlerini kaybederler.
Bu birikim, o milleti ileri taşıyacak en önemli itici güçtür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna yön veren öncülerin sayısı çokta fazla değildir.
Özellikle İstiklal Harbi döneminde ülkenin geleceğinin çizilmesinde rol oynayan bu insanlar bir elin parmakları kadardır denilebilir.
Onlar fedakarca bir İstiklal mücadelesi vermemiş olsalardı; bugün esir bir toplum yalinde yaşıyor olabilirdik.
Bu açıdan onları minnetle anıyoruz.