Günümüzde doğal afetler, yoksulluk, ekonomik kriz, susuzluk, çevre kirliliği, kıtlık vb. pek çok unsur “sürdürülebilirlik” kavramının bireyden kuruma tüm alanlarda önemsenmesini gerekli kılmaktadır. Sürdürülebilirlik çalışmaları dönemsel projeler olmaktan çıkarak stratejik planlara girmiştir. Ciddiyetle ve yoğun bir çaba ile yönetilmesi gerekliliği doğmuştur. Hâl böyle olunca paydaşlarına karşı sorumlulukları artan kurumlar, sürdürülebilirlik alanında yaptıkları çalışmalara daha büyük önem vermeye başlamış ve bunu kurumun olmazsa olmaz bir parçası olarak kabul etmişlerdir. Ancak kurumsal sürdürülebilirliğin içselleştirilmesinin tek yolu vardır o da sürdürülebilirlik değerleri, felsefesi ve politikalarından oluşan bir kurum kültürüdür. Bir kültür yaratmadan yapılacak hiçbir çalışmanın kurumun tümü tarafından özümsenmesi mümkün değildir. Bu nedenle güçlü bir sürdürülebilirlik kültürü yaratmak artık rekabet avantajına giden yolun da önemli bir anahtarıdır.
Günümüzde doğal afetler, yoksulluk, ekonomik kriz, susuzluk, çevre kirliliği, kıtlık vb. pek çok unsur “sürdürülebilirlik” kavramının bireyden kuruma tüm alanlarda önemsenmesini gerekli kılmaktadır. Sürdürülebilirlik çalışmaları dönemsel projeler olmaktan çıkarak stratejik planlara girmiştir. Ciddiyetle ve yoğun bir çaba ile yönetilmesi gerekliliği doğmuştur. Hâl böyle olunca paydaşlarına karşı sorumlulukları artan kurumlar, sürdürülebilirlik alanında yaptıkları çalışmalara daha büyük önem vermeye başlamış ve bunu kurumun olmazsa olmaz bir parçası olarak kabul etmişlerdir. Ancak kurumsal sürdürülebilirliğin içselleştirilmesinin tek yolu vardır o da sürdürülebilirlik değerleri, felsefesi ve politikalarından oluşan bir kurum kültürüdür. Bir kültür yaratmadan yapılacak hiçbir çalışmanın kurumun tümü tarafından özümsenmesi mümkün değildir. Bu nedenle güçlü bir sürdürülebilirlik kültürü yaratmak artık rekabet avantajına giden yolun da önemli bir anahtarıdır.