
Peter Mendelsund Kurye’de göç, umut, aşk, emek ve dille ilgili bir eser, daha doğrusu bir “dün-ya” ortaya koyuyor. Bu kitapta savaşla alt üst olan ülkesinden kaçan çocuk yaşta bir delikanlının fiilen kölelik ettiği depodan yeni ve özgür bir hayata uzanan macerasını okuyoruz. Pedallar çev-rilip tekerler döndükçe, teslimatlar yapılıp puanlar kazanıldıkça isimsiz ve lisansız kurye kendi-ni ortasında bulduğu yeni dünyayı ve bu dünyanın dilini peyderpey öğreniyor.;
Gerçi Kurye’de hiçbir şeyin, kişinin ve yerin ismi yok. Kuryenin terk ettiği memleket, umutlarla geldiği ülke, sevdiği kız, hatta kendisi de isimsiz; ama o tanıdığımız biri. Tanıdık yerlerde, ta-nıdık bir hayat yaşıyor
Peter Mendelsund Kurye’de göç, umut, aşk, emek ve dille ilgili bir eser, daha doğrusu bir “dün-ya” ortaya koyuyor. Bu kitapta savaşla alt üst olan ülkesinden kaçan çocuk yaşta bir delikanlının fiilen kölelik ettiği depodan yeni ve özgür bir hayata uzanan macerasını okuyoruz. Pedallar çev-rilip tekerler döndükçe, teslimatlar yapılıp puanlar kazanıldıkça isimsiz ve lisansız kurye kendi-ni ortasında bulduğu yeni dünyayı ve bu dünyanın dilini peyderpey öğreniyor.;
Gerçi Kurye’de hiçbir şeyin, kişinin ve yerin ismi yok. Kuryenin terk ettiği memleket, umutlarla geldiği ülke, sevdiği kız, hatta kendisi de isimsiz; ama o tanıdığımız biri. Tanıdık yerlerde, ta-nıdık bir hayat yaşıyor