Kuş Bakışı - Bütün Şiirleri (1969-2018)

Stok Kodu:
9789750850981
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
232
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
200,00TL
140,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,11TL
9789750850981
925877
Kuş Bakışı - Bütün Şiirleri (1969-2018)
Kuş Bakışı - Bütün Şiirleri (1969-2018)
140.00

İzzet Yasar’ın bütün şiirleri tek ciltte toplandı..

2018 yılında aramızdan ayrılan İzzet Yasar’ın tüm şiir kitapları ile dergi sayfalarında ve çekmecesinde kalmış şiirleri Kuş Bakışı adı altında toplandı. Kuş Bakışı, şairin 1969-2018 yılları arasında yayımladığı Kanama (1974), Yeni Kuş Bakışı (1979), Ölü Kitap (1982), Dil Oyunları (2002), Asla Yazamayacaksın O Şiiri (2007), Başka Akıl Peşinde (2010), Şifa ile Taburcu (2018) kitaplarının yanı sıra daktiloya çekilip yayımlanmamış ya da çıktığı dergilerde kalmış şiirlerinden oluşuyor.

Çağdaş şiirimizin son elli yılında özel ve ayrıksı bir yeri olan İzzet Yasar eleştirel, aykırı, alaycı tutumunu büyük bir ustalıkla şiirleştiriyor. “Büyük meseleler” onun şiirinde dilin ücra köşelerine taşınarak yeniden tanımlanıyor.

Ece Ayhan’dan İlhan Berk’e Murat Belge’den Orhan Koçak’a pek çok şair ve eleştirmen İzzet Yasar şiirini değerlendirmiştir.
İlhan Berk: Bugün İzzet Yasar bir başına kapalı, çetin, lanetli bir şiiri sürdürüyor. Neredeyse, anlaşılmak, paylaşılmak istemiyor gibidir. Ya gerçek mi? Onun için şiirde asıl gerçek, gerçek olmamakta yatar çünkü.

Murat Belge: İzzet Yasar’ın ta başından beri değişmeyen bir özelliği, sesi hem bir uyum hem de Joyce’u akla getiren “akustik çağrışımlar” yapmak için kullanmasıdır. “Ne ulu uyanış ve ne kutlu unutuştu” derken birinci işlev, “Korkma bu erkek erk seni asla etmeyecek terk” derken daha çok ikinci işlevi ve henüz söylemediğim üçüncü işlevi öne çıkıyor: Bu üçüncüsü de gene çok yanlı mizahını ürettiği araçlardan biri.

Orhan Koçak: Baba’nın Rejimi, Baba’nın Yasasıdır Yasar’ın hep didiştiği, kısaca Yasa. Bu durumda kendi soyadının yarattığı ironiyi fark etmemiş olamazdı; bolca yararlanmıştır bu uyuşmazlıktan, şiirini bu “yasamayan yasarlık” konumuna çekilerek yaratmıştır - ş’leri de unutmadan.

İzzet Yaşar: Ben “yargılayan” durumunda olmak istemiyorum. Şiirimizin yakın tarihi üstüne fikir beyan etmek istemiyorum. Behçet Necatigil’in dediği gibi, biz işimize bakalım. Mızmız ya da hırçın, iyi şiir yazmaya çalışalım. Yargıyı zaman verir. Eninde sonunda iyi şiir kötü şiiri kovar.

İzzet Yasar’ın bütün şiirleri tek ciltte toplandı..

2018 yılında aramızdan ayrılan İzzet Yasar’ın tüm şiir kitapları ile dergi sayfalarında ve çekmecesinde kalmış şiirleri Kuş Bakışı adı altında toplandı. Kuş Bakışı, şairin 1969-2018 yılları arasında yayımladığı Kanama (1974), Yeni Kuş Bakışı (1979), Ölü Kitap (1982), Dil Oyunları (2002), Asla Yazamayacaksın O Şiiri (2007), Başka Akıl Peşinde (2010), Şifa ile Taburcu (2018) kitaplarının yanı sıra daktiloya çekilip yayımlanmamış ya da çıktığı dergilerde kalmış şiirlerinden oluşuyor.

Çağdaş şiirimizin son elli yılında özel ve ayrıksı bir yeri olan İzzet Yasar eleştirel, aykırı, alaycı tutumunu büyük bir ustalıkla şiirleştiriyor. “Büyük meseleler” onun şiirinde dilin ücra köşelerine taşınarak yeniden tanımlanıyor.

Ece Ayhan’dan İlhan Berk’e Murat Belge’den Orhan Koçak’a pek çok şair ve eleştirmen İzzet Yasar şiirini değerlendirmiştir.
İlhan Berk: Bugün İzzet Yasar bir başına kapalı, çetin, lanetli bir şiiri sürdürüyor. Neredeyse, anlaşılmak, paylaşılmak istemiyor gibidir. Ya gerçek mi? Onun için şiirde asıl gerçek, gerçek olmamakta yatar çünkü.

Murat Belge: İzzet Yasar’ın ta başından beri değişmeyen bir özelliği, sesi hem bir uyum hem de Joyce’u akla getiren “akustik çağrışımlar” yapmak için kullanmasıdır. “Ne ulu uyanış ve ne kutlu unutuştu” derken birinci işlev, “Korkma bu erkek erk seni asla etmeyecek terk” derken daha çok ikinci işlevi ve henüz söylemediğim üçüncü işlevi öne çıkıyor: Bu üçüncüsü de gene çok yanlı mizahını ürettiği araçlardan biri.

Orhan Koçak: Baba’nın Rejimi, Baba’nın Yasasıdır Yasar’ın hep didiştiği, kısaca Yasa. Bu durumda kendi soyadının yarattığı ironiyi fark etmemiş olamazdı; bolca yararlanmıştır bu uyuşmazlıktan, şiirini bu “yasamayan yasarlık” konumuna çekilerek yaratmıştır - ş’leri de unutmadan.

İzzet Yaşar: Ben “yargılayan” durumunda olmak istemiyorum. Şiirimizin yakın tarihi üstüne fikir beyan etmek istemiyorum. Behçet Necatigil’in dediği gibi, biz işimize bakalım. Mızmız ya da hırçın, iyi şiir yazmaya çalışalım. Yargıyı zaman verir. Eninde sonunda iyi şiir kötü şiiri kovar.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat