İslam inancına göre şeriat, semavi olarak kabul edilen bir dine dayanan hükümler bütünüdür ve bu hükümleri tebliğ eden peygamberlere nispeten farklılık arz edebilmektedir. Semavi dinlerdeki ayrılık konusunda ön plana çıkan şeriat problemi, temelde iman edilen bir peygamber aracılığıyla Allah'a (c.c.) verilen sarsılmaz ahit ve bu ahdin bağladığı feshedilemez yasa fikri merkezinde oluşmaktadır. Bu kitabın amacı da İbrahimî dinlerdeki ayrılığın hem sebebi hem sonucu olmuş görünen şeriatın mevcut kutsal kitaplarda, bu kitapların geleneksel yorumlarında ve dini yaşantıda ne anlama geldiğini; kutsal kitaplardaki peygamber şeriatlarının sınırlarını, benzerliklerini, ayrıştıkları noktaları ve birbirleriyle ilgisini; kutsal kitaplara iman edenlerin şeriat konusunda kitaplarından sapma noktalarını Kitab-ı Mukaddes ve Kur'an-ı Kerim bazında mukayeseli olarak incelemektir. Bu kitap, Kur'an'ın içerdiği şeriatın anlaşılmasında önemli olan Kur'an'dan önceki vahiy tarihinde vaki olmuş durumlara ışık tutması ve şeriat konusunda geniş bir tarihsel bakış açısı sunması bakımından ayrı bir önemi haizdir.
İslam inancına göre şeriat, semavi olarak kabul edilen bir dine dayanan hükümler bütünüdür ve bu hükümleri tebliğ eden peygamberlere nispeten farklılık arz edebilmektedir. Semavi dinlerdeki ayrılık konusunda ön plana çıkan şeriat problemi, temelde iman edilen bir peygamber aracılığıyla Allah'a (c.c.) verilen sarsılmaz ahit ve bu ahdin bağladığı feshedilemez yasa fikri merkezinde oluşmaktadır. Bu kitabın amacı da İbrahimî dinlerdeki ayrılığın hem sebebi hem sonucu olmuş görünen şeriatın mevcut kutsal kitaplarda, bu kitapların geleneksel yorumlarında ve dini yaşantıda ne anlama geldiğini; kutsal kitaplardaki peygamber şeriatlarının sınırlarını, benzerliklerini, ayrıştıkları noktaları ve birbirleriyle ilgisini; kutsal kitaplara iman edenlerin şeriat konusunda kitaplarından sapma noktalarını Kitab-ı Mukaddes ve Kur'an-ı Kerim bazında mukayeseli olarak incelemektir. Bu kitap, Kur'an'ın içerdiği şeriatın anlaşılmasında önemli olan Kur'an'dan önceki vahiy tarihinde vaki olmuş durumlara ışık tutması ve şeriat konusunda geniş bir tarihsel bakış açısı sunması bakımından ayrı bir önemi haizdir.