Bu çalışma, İkinci Yeni şiir hareketinin önde gelen altı şairinin (İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Ece Ayhan ve Sezai Karakoç) şiirsel söylemine dayanarak onların dinî anlamda dikkatlerine, tepkimelerine ve konumlanışlarına odaklanmıştır. Bu odak noktasından hareketle söz konusu şairlerin şiirleri ile düzyazıları titizlikle incelenmiş ve semavî dinler özelinde sembolik görünümler, açık söylemler yahut anıştırmalar ortaya koyulmuştur.
Çalışmanın ilk aşaması, dinin kuşatıcılığı, sembol olarak görünümü ve boyutları gibi unsurların üzerinde durulması şeklinde belirlenmiştir. Bunun yanında ele alınan şairleri doğrudan ilgilendiren modernite ve din arasındaki gerilimli çizgi üzerinde durulmuş, Türkiye’nin bu anlamdaki dönüşümüne dair birtakım saptamalarda bulunulmuştur.
Bunun yanında edebiyat ile ilişkisinin kadimliğinden hareketle, günümüz modernist estetiğinin önemli parametrelerinden birinin din olması üzerinde durulmuştur. Aynı doğrultuda din sosyolojisi ya da psikolojisinin imkânlarından da istifade edilerek kutsalın modernist estetik karşısındaki konumu etraflıca ele alınmıştır. Kimi zaman şairlerin estetiğini besleyici bir unsur olarak, çoğu zaman ise deformasyona uğratılan bir alan olarak din; Türk şiirinin en önemli hamlelerinden biri olan İkinci Yeni için önemli bir dikkat noktasıdır. Şairlerin hem biçimsel tasarrufları hem de içerik bazında oluşturduğu örüntüler, zengin yorumlara dair kapı aralamış; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet ekseninde belirlenen başlıklarla okurun istifadesine sunulmuştur. Sonuç olarak kutsalın şiirselde görünümü, onun üzerindeki hayatî etkisi ve yer yer deforme edilmesi, bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır.
Bu çalışma, İkinci Yeni şiir hareketinin önde gelen altı şairinin (İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Ece Ayhan ve Sezai Karakoç) şiirsel söylemine dayanarak onların dinî anlamda dikkatlerine, tepkimelerine ve konumlanışlarına odaklanmıştır. Bu odak noktasından hareketle söz konusu şairlerin şiirleri ile düzyazıları titizlikle incelenmiş ve semavî dinler özelinde sembolik görünümler, açık söylemler yahut anıştırmalar ortaya koyulmuştur.
Çalışmanın ilk aşaması, dinin kuşatıcılığı, sembol olarak görünümü ve boyutları gibi unsurların üzerinde durulması şeklinde belirlenmiştir. Bunun yanında ele alınan şairleri doğrudan ilgilendiren modernite ve din arasındaki gerilimli çizgi üzerinde durulmuş, Türkiye’nin bu anlamdaki dönüşümüne dair birtakım saptamalarda bulunulmuştur.
Bunun yanında edebiyat ile ilişkisinin kadimliğinden hareketle, günümüz modernist estetiğinin önemli parametrelerinden birinin din olması üzerinde durulmuştur. Aynı doğrultuda din sosyolojisi ya da psikolojisinin imkânlarından da istifade edilerek kutsalın modernist estetik karşısındaki konumu etraflıca ele alınmıştır. Kimi zaman şairlerin estetiğini besleyici bir unsur olarak, çoğu zaman ise deformasyona uğratılan bir alan olarak din; Türk şiirinin en önemli hamlelerinden biri olan İkinci Yeni için önemli bir dikkat noktasıdır. Şairlerin hem biçimsel tasarrufları hem de içerik bazında oluşturduğu örüntüler, zengin yorumlara dair kapı aralamış; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet ekseninde belirlenen başlıklarla okurun istifadesine sunulmuştur. Sonuç olarak kutsalın şiirselde görünümü, onun üzerindeki hayatî etkisi ve yer yer deforme edilmesi, bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır.