“Hüseyin Rahmi’nin romanlarının, öykülerinin popüler boyutunun ağır bastığı tartışılmaz:
Sürükleyici, olumlu anlamıyla ‘eğlendirici’, çok renkli karakterlere yaslı, delifişek olay örgüsüne sahip olmalarına karşın hiçbiri ‘hafif’ yapıtlar olarak değerlendirilemez. Güçlü kültür altyapısı vardı yazarın, Schopenhauer ya da Nietzsche gibi zorlu düşünürlere ilgi duymuştu. Münzevi bir yaşam sürüyordu Heybeliada sırtlarındaki köşkünde; gelgelelim sonsuz bir depo oluşturmuştu topluma yönelik gözlemlerinden. Üstüne üstlük, özel bir üslûp yaratmayı bilmiş, gündelik konuşma dilinden yazısına dengeli bir köprü kurmuştu.
Hüseyin Rahmi Gürpınar edebiyatımızın en verimli yazarlarından biriydi. Kitapları, bugün de benzerlerine şehirlerimizde, sokaklarımızda rastladığımız insan portreleri ve dramlarıyla okuru sarıp sarmalamayı sürdürüyor.”
Enis Batur
“Cennet kisvesine bürünmüş bu yeryüzü, bir yıldızın zehirli kuyruğu ile zehirlenecek, bütün bu neşe sönecek, bu güllerin solacak, bu bülbüllerin ebediyen susacak mı?..”
“Hüseyin Rahmi’nin romanlarının, öykülerinin popüler boyutunun ağır bastığı tartışılmaz:
Sürükleyici, olumlu anlamıyla ‘eğlendirici’, çok renkli karakterlere yaslı, delifişek olay örgüsüne sahip olmalarına karşın hiçbiri ‘hafif’ yapıtlar olarak değerlendirilemez. Güçlü kültür altyapısı vardı yazarın, Schopenhauer ya da Nietzsche gibi zorlu düşünürlere ilgi duymuştu. Münzevi bir yaşam sürüyordu Heybeliada sırtlarındaki köşkünde; gelgelelim sonsuz bir depo oluşturmuştu topluma yönelik gözlemlerinden. Üstüne üstlük, özel bir üslûp yaratmayı bilmiş, gündelik konuşma dilinden yazısına dengeli bir köprü kurmuştu.
Hüseyin Rahmi Gürpınar edebiyatımızın en verimli yazarlarından biriydi. Kitapları, bugün de benzerlerine şehirlerimizde, sokaklarımızda rastladığımız insan portreleri ve dramlarıyla okuru sarıp sarmalamayı sürdürüyor.”
Enis Batur
“Cennet kisvesine bürünmüş bu yeryüzü, bir yıldızın zehirli kuyruğu ile zehirlenecek, bütün bu neşe sönecek, bu güllerin solacak, bu bülbüllerin ebediyen susacak mı?..”