Kahramanımız Erast Fandorin’in 1876’da Azazel ile Petersburg’dan Londra’ya uzanan, Türk Gambiti ile Balkanlar ve İstanbul’a ulaşan yolculuğu 1878’de başka bir yörüngeye girer. Başkentten uzaklaştırılarak atandığı Tokyo elçiliğindeki göreve Leviathan adlı gemiyle giden Fandorin’in oyun sahnesi fiziki olarak küçülse de, Akunin’in usta kalemi kahramanımızın becerilerini bütün görkemiyle ortaya koyar. İlk sayfasından son noktasına kadar devam eden gerilim okuru ele geçirirken Fandorin’i dedektif olarak bir üst seviyeye hazırlar.
Kahramanımız Erast Fandorin’in 1876’da Azazel ile Petersburg’dan Londra’ya uzanan, Türk Gambiti ile Balkanlar ve İstanbul’a ulaşan yolculuğu 1878’de başka bir yörüngeye girer. Başkentten uzaklaştırılarak atandığı Tokyo elçiliğindeki göreve Leviathan adlı gemiyle giden Fandorin’in oyun sahnesi fiziki olarak küçülse de, Akunin’in usta kalemi kahramanımızın becerilerini bütün görkemiyle ortaya koyar. İlk sayfasından son noktasına kadar devam eden gerilim okuru ele geçirirken Fandorin’i dedektif olarak bir üst seviyeye hazırlar.