Leyla Şerif Emin - Türkçenin Rumeli Yakası -Rumeli’de İnsan, Dil ve Edebiyat-

Stok Kodu:
9786256394445
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
280,00TL
210,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 25,67TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786256394445
1310245
Leyla Şerif Emin - Türkçenin Rumeli Yakası
Leyla Şerif Emin - Türkçenin Rumeli Yakası -Rumeli’de İnsan, Dil ve Edebiyat-
210.00

Leyla Şerif Emin, Türkçenin Rumeli Yakası isimli bu eserini üç ana bölümde kompoze etmiş. Zaten kitabın başlığı, bu üç alt başlığı fısıldıyor peşinen: İnsan, dil, edebiyat. Ki bu üç temel kavram, zaten bir kültürü, bir coğrafyayı, bir coğrafyanın hayat şeklini en iyi aksettiren ayna... Dil ise belki de bunların en mühimidir, zira “insan”ı belirleyen, şekillendiren bir aygıttır dil. İnsan, birbiriyle uyumlu çalıştığında asıl ve anlamlı semeresini veren akıl ve dille insandır. Çünkü insan olmanın mazhariyeti ve mesuliyeti, akıl ve dilin müşterek mesaisiyle ikrar ve idrak edilir.  
Türkçe hâlâ suyun iki tarafını kopmaz bağlarla bağlamakta; kelimeler ve kelimelerin arkasına gizlenmiş gelenekler, örfler, hayat biçimleri yani kısaca kültürümüz ve medeniyetimiz, Türkçe sayesinde tamlığını ve insicamını sürdürmektedir. Bugün bütün engellere, bütün güçlüklere rağmen Balkan topraklarında, özellikle Bulgaristan’da, Batı Trakya’da, Makedonya ve Kosova’da şair ve yazarların birer dil nöbetçisi, birer dil işçisi sıfatıyla yazmaları ve üretmeleri, dergiler çıkartmaları, sanal ortamlar kurmaları, radyo programları düzenlemeleri hatta televizyonlarda Türk- çenin ve Türk kültürünün varlığını yaşatmaları çok büyük bir mânâ ifade etmektedir. Esasen Balkanlara gitmemiş, Balkanları görmemiş, bir Rumeli Türk’ünün varlık kavgasını dil üzerinden yapışını gözlemlememiş insanların bu gerçeği anlaması çok kolay değildir.  
Merhum Mimar Dr. Ekrem Hakkı Ayverdi, Türkiye’de dil tasfiyesi zamanlarında her gün Arapça ve Farsça kökenli olması yüzünden Türkçeden atılan kelimelerin ardından şöyle söylermiş: “Türkçeden her gün bir kelime atıldığında bir çocuğumu kaybetmiş kadar üzülüyorum.” Biz de bugün bir Balkanlı Türk şairin/yazarın yeni bir şiirini okuduğumuzda veya yeni bir kitabını elimize aldığımızda bir çocuğumuz olmuş gibi seviniyor; dilimiz, edebiyatımız ve medeniyetimiz namına övünüyor ve şükrediyoruz. 

Leyla Şerif Emin, Türkçenin Rumeli Yakası isimli bu eserini üç ana bölümde kompoze etmiş. Zaten kitabın başlığı, bu üç alt başlığı fısıldıyor peşinen: İnsan, dil, edebiyat. Ki bu üç temel kavram, zaten bir kültürü, bir coğrafyayı, bir coğrafyanın hayat şeklini en iyi aksettiren ayna... Dil ise belki de bunların en mühimidir, zira “insan”ı belirleyen, şekillendiren bir aygıttır dil. İnsan, birbiriyle uyumlu çalıştığında asıl ve anlamlı semeresini veren akıl ve dille insandır. Çünkü insan olmanın mazhariyeti ve mesuliyeti, akıl ve dilin müşterek mesaisiyle ikrar ve idrak edilir.  
Türkçe hâlâ suyun iki tarafını kopmaz bağlarla bağlamakta; kelimeler ve kelimelerin arkasına gizlenmiş gelenekler, örfler, hayat biçimleri yani kısaca kültürümüz ve medeniyetimiz, Türkçe sayesinde tamlığını ve insicamını sürdürmektedir. Bugün bütün engellere, bütün güçlüklere rağmen Balkan topraklarında, özellikle Bulgaristan’da, Batı Trakya’da, Makedonya ve Kosova’da şair ve yazarların birer dil nöbetçisi, birer dil işçisi sıfatıyla yazmaları ve üretmeleri, dergiler çıkartmaları, sanal ortamlar kurmaları, radyo programları düzenlemeleri hatta televizyonlarda Türk- çenin ve Türk kültürünün varlığını yaşatmaları çok büyük bir mânâ ifade etmektedir. Esasen Balkanlara gitmemiş, Balkanları görmemiş, bir Rumeli Türk’ünün varlık kavgasını dil üzerinden yapışını gözlemlememiş insanların bu gerçeği anlaması çok kolay değildir.  
Merhum Mimar Dr. Ekrem Hakkı Ayverdi, Türkiye’de dil tasfiyesi zamanlarında her gün Arapça ve Farsça kökenli olması yüzünden Türkçeden atılan kelimelerin ardından şöyle söylermiş: “Türkçeden her gün bir kelime atıldığında bir çocuğumu kaybetmiş kadar üzülüyorum.” Biz de bugün bir Balkanlı Türk şairin/yazarın yeni bir şiirini okuduğumuzda veya yeni bir kitabını elimize aldığımızda bir çocuğumuz olmuş gibi seviniyor; dilimiz, edebiyatımız ve medeniyetimiz namına övünüyor ve şükrediyoruz. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat