Sayın Rahile hanımın şiirlerini okuyunca Yavuz Bülent Bakiler üstadımızın “Uçup giden güzelim kırlangıçlara bakarak / Türkistan’ı hür sandım.” mısraları aklıma geldi. Gurbette ve esaret altında yazılan şiirler olduğundan mıdır nedir, kitabı okumaya başladığınızda bir farklı bir duygu atmosferine girmiş gibi oldum. Birçok bölüm, çeviri olmasına rağmen şiiriyetini kaybetmiyor. Bunun sebebi Uygur Türkçesi ile Türkiye Türkçesinin kardeş, Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hâcip’in dedemiz olması herhalde.
Bu eserin İstanbul Türkçesine kazandırılmasına vesile olan Amine Hanım’ı tebrik, Rahile Hanım’ın da şiir sanatındaki kudretinin her geçen gün kemale ermesini temenni ediyorum. Kemal’in şiirlerinde kendi mahzun kalbimi gördüm. “Gecede kalmaktan üzülmeyenlere, aydınlığın yok olmasından korkanlara” sevgi, saygı ve hasretle… “Dünyanın gözü daha görmeden / Bir mazlumun yüzü daha gülmeden / Kemal git’mesin.” Ufkunuz, nutkunuz ve yolunuz açık olsun.
Sayın Rahile hanımın şiirlerini okuyunca Yavuz Bülent Bakiler üstadımızın “Uçup giden güzelim kırlangıçlara bakarak / Türkistan’ı hür sandım.” mısraları aklıma geldi. Gurbette ve esaret altında yazılan şiirler olduğundan mıdır nedir, kitabı okumaya başladığınızda bir farklı bir duygu atmosferine girmiş gibi oldum. Birçok bölüm, çeviri olmasına rağmen şiiriyetini kaybetmiyor. Bunun sebebi Uygur Türkçesi ile Türkiye Türkçesinin kardeş, Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hâcip’in dedemiz olması herhalde.
Bu eserin İstanbul Türkçesine kazandırılmasına vesile olan Amine Hanım’ı tebrik, Rahile Hanım’ın da şiir sanatındaki kudretinin her geçen gün kemale ermesini temenni ediyorum. Kemal’in şiirlerinde kendi mahzun kalbimi gördüm. “Gecede kalmaktan üzülmeyenlere, aydınlığın yok olmasından korkanlara” sevgi, saygı ve hasretle… “Dünyanın gözü daha görmeden / Bir mazlumun yüzü daha gülmeden / Kemal git’mesin.” Ufkunuz, nutkunuz ve yolunuz açık olsun.