Kültürel çoğulculuk ve çeşitlilik günümüz toplumlarında âdeta bir norm hâline gelirken kültürel aidiyetler ön plana çıkmakta ve buna ilişkin hak talepleri yaygın bir sorun olarak gözlemlenmektedir. Kültürel farkındalığın ve kimlik arayışlarının arttığı bu süreç, sadece Batılı devletleri değil tüm dünya ülkelerini, yoğunluğu farklı olsa bile etkilemektedir. Her geçen gün daha fazla çokkültürlü hâle gelen çağdaş toplumlar, kültürel hak talepleri ile karşılaşmaktadır. Kültürel çeşitlilik tarihsel süreç içerisinde sürekli var olmuşsa da çokkültürlülüğe ilişkin hak talepleri yeni bir durumu işaret etmektedir. Farklı kültürel, etnik, dinî ve cinsel kimliklere sahip birey ve gruplar farklılıklarının tanınmasını, farklılıklarına saygı gösterilmesini ve kamusal destek talep etmektedirler. Bu bağlamda çokkültürlülük, kültürel farklılıkların tanınması ve farklılıklardan kaynaklı sorunların çözümü iddiası taşır. İşte bu kitapta, çokkültürlülüğün teorik arka planı ortaya konularak çokkültürlülük şemsiyesi altında yürütülen tartışmalar ele alınmıştır. Bu çerçevede çokkültürlülüğün nasıl bir siyasi yansıması olabileceği üzerine önemli eserler veren ve sırasıyla liberal ve komüniteryan çokkültürlülüğün temsilcileri sayılan Will Kymlicka ve Charles Taylor'ın çokkültürlülük üzerine görüşleri tek tek ele alınıp incelenmiştir. Uygulama açısından da çokkültürcü politikalar bağlamında liberal ve cemaatçi modeller ABD ve Kanada örnekleri özelinde ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmuştur. Farklılıkların ve çokkültürlülüğe ilişkin taleplerin yoğun olarak yaşandığı Kuzey Amerika coğrafyasından bu iki örnek, Kymlicka ve Taylor'ın çokkültürcü görüşleri çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Kültürel çoğulculuk ve çeşitlilik günümüz toplumlarında âdeta bir norm hâline gelirken kültürel aidiyetler ön plana çıkmakta ve buna ilişkin hak talepleri yaygın bir sorun olarak gözlemlenmektedir. Kültürel farkındalığın ve kimlik arayışlarının arttığı bu süreç, sadece Batılı devletleri değil tüm dünya ülkelerini, yoğunluğu farklı olsa bile etkilemektedir. Her geçen gün daha fazla çokkültürlü hâle gelen çağdaş toplumlar, kültürel hak talepleri ile karşılaşmaktadır. Kültürel çeşitlilik tarihsel süreç içerisinde sürekli var olmuşsa da çokkültürlülüğe ilişkin hak talepleri yeni bir durumu işaret etmektedir. Farklı kültürel, etnik, dinî ve cinsel kimliklere sahip birey ve gruplar farklılıklarının tanınmasını, farklılıklarına saygı gösterilmesini ve kamusal destek talep etmektedirler. Bu bağlamda çokkültürlülük, kültürel farklılıkların tanınması ve farklılıklardan kaynaklı sorunların çözümü iddiası taşır. İşte bu kitapta, çokkültürlülüğün teorik arka planı ortaya konularak çokkültürlülük şemsiyesi altında yürütülen tartışmalar ele alınmıştır. Bu çerçevede çokkültürlülüğün nasıl bir siyasi yansıması olabileceği üzerine önemli eserler veren ve sırasıyla liberal ve komüniteryan çokkültürlülüğün temsilcileri sayılan Will Kymlicka ve Charles Taylor'ın çokkültürlülük üzerine görüşleri tek tek ele alınıp incelenmiştir. Uygulama açısından da çokkültürcü politikalar bağlamında liberal ve cemaatçi modeller ABD ve Kanada örnekleri özelinde ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmuştur. Farklılıkların ve çokkültürlülüğe ilişkin taleplerin yoğun olarak yaşandığı Kuzey Amerika coğrafyasından bu iki örnek, Kymlicka ve Taylor'ın çokkültürcü görüşleri çerçevesinde değerlendirilmiştir.