Şubat 1940'ta, Polonya'nın Lódz şehrinde, Naziler ikinci en büyük Yahudi gettosunu kurdular. Gettonun kalbinde liderleri, altmış üç yaşındaki Mordechai Chaim Rumkowski bulunuyordu. Gizemli bir lider olan “Kral Chaim” diğer binlerce Yahudi bir daha görülmemek üzere kaybolurken yetişkinleri ve çocukları Alman Ordusu için çalışmaya zorladı. Rumkowski, kendi halkına ihanet eden, gözünü iktidar hırsı bürümüş bir Nazi kuklası mıydı, yoksa Almanlarla işbirliği yaparak Yahudileri kurtaran pragmatik bir lider miydi? Resmî kayıtlardan yola çıkarak yazılmış, güç, uzlaşma ve yozlaşma üzerine bir destan.
Sem-Sandberg'in romanı şehrin dışında, mühürlenmiş bir hayattan bahsediyor. Yahudilere yapılan acımasızlığı, açlığı, nafile kaçış çabalarını ve Alman disiplinini nasıl empoze ettiklerini anlatıyor.
Lódz'un Yoksulları'nda, Steve Sem-Sandberg okuyucusunu Yahudi Soykırımı'nın soğuk gerçeklerine doğru bir hayli hareketli bir yolculuğa çıkarıyor.
“Sıra dışı bir roman… Bu konu önceden defalarca yazıldı... fakat nadiren bu kadar yaratıcı bir gerçeklikle... Zekice derlenmiş bir tarihî kurgu. ”
-Ian Thomson, The Sunday Telegraph
“Belki de siyah beyaz bakış açısıyla bakmaktan uzak duran ilk Yahudi Soykırımı kaydı!”
-Daniel Sjölin, Babel
“Bu kitabı okumak ateşten gömlek ama aynı zamanda bir ayrıcalık, umarım hak ettiği başarıyı yakalar. Bu kadar güçlü bir etki bırakan az kitap okudum. İmrendiğim ve takdir ettiğim şey, yazarın gerçeklikle birebir bağlantı kurması. Tüm karmaşasıyla bu korkunç dünyayı gözler önüne seriyor ve insanlığa odaklanıyor. Olayı yaşıyor ve yeniden düşünüyorsunuz.”
-Man Booker Ödüllü Hilary Mantel
“Acımasız denecek kadar gerçekçi bu anlatım, yok edilmiş bu insanları yeniden hatırlatıyor.”
-Scotland on Sunday
Şubat 1940'ta, Polonya'nın Lódz şehrinde, Naziler ikinci en büyük Yahudi gettosunu kurdular. Gettonun kalbinde liderleri, altmış üç yaşındaki Mordechai Chaim Rumkowski bulunuyordu. Gizemli bir lider olan “Kral Chaim” diğer binlerce Yahudi bir daha görülmemek üzere kaybolurken yetişkinleri ve çocukları Alman Ordusu için çalışmaya zorladı. Rumkowski, kendi halkına ihanet eden, gözünü iktidar hırsı bürümüş bir Nazi kuklası mıydı, yoksa Almanlarla işbirliği yaparak Yahudileri kurtaran pragmatik bir lider miydi? Resmî kayıtlardan yola çıkarak yazılmış, güç, uzlaşma ve yozlaşma üzerine bir destan.
Sem-Sandberg'in romanı şehrin dışında, mühürlenmiş bir hayattan bahsediyor. Yahudilere yapılan acımasızlığı, açlığı, nafile kaçış çabalarını ve Alman disiplinini nasıl empoze ettiklerini anlatıyor.
Lódz'un Yoksulları'nda, Steve Sem-Sandberg okuyucusunu Yahudi Soykırımı'nın soğuk gerçeklerine doğru bir hayli hareketli bir yolculuğa çıkarıyor.
“Sıra dışı bir roman… Bu konu önceden defalarca yazıldı... fakat nadiren bu kadar yaratıcı bir gerçeklikle... Zekice derlenmiş bir tarihî kurgu. ”
-Ian Thomson, The Sunday Telegraph
“Belki de siyah beyaz bakış açısıyla bakmaktan uzak duran ilk Yahudi Soykırımı kaydı!”
-Daniel Sjölin, Babel
“Bu kitabı okumak ateşten gömlek ama aynı zamanda bir ayrıcalık, umarım hak ettiği başarıyı yakalar. Bu kadar güçlü bir etki bırakan az kitap okudum. İmrendiğim ve takdir ettiğim şey, yazarın gerçeklikle birebir bağlantı kurması. Tüm karmaşasıyla bu korkunç dünyayı gözler önüne seriyor ve insanlığa odaklanıyor. Olayı yaşıyor ve yeniden düşünüyorsunuz.”
-Man Booker Ödüllü Hilary Mantel
“Acımasız denecek kadar gerçekçi bu anlatım, yok edilmiş bu insanları yeniden hatırlatıyor.”
-Scotland on Sunday