İlkçağ Yunan felsefesinin antik Yunan dini ile irtibatı, oldukça münbit tartışmalara konu olmuş bir alandır. Dini anlatıların, mitlerin hakim olduğu bir ortamdan, felsefi söylemin hakim olacağı bir ortama geçişin ne şekilde olduğu hâlâ tartışılmaktadır. Bu çalışma söz konusu dönüşümü, tanrıya benzeme konusu üzerinden incelemektedir.
Antik Yunan dininde, özellikle de Dionysos tapınmalarında rastlanan tanrıyla bir olma ritüellerinin ve bu ritüellerin sahip olduğu kültürel arka planın, Platon ve Aristoteles metinlerine aktarılışının ne şekilde olduğu, bu eserde analiz edilmektedir. Çalışma ayrıca, felsefenin merkezî konuları arasında olmayan, ana tartışma konuları arasında yer almamış tanrıya benzeme gibi bir konunun, felsefenin merkezi konularıyla olan irtibatına işaret ederek, çevreden merkeze giden yolu gösterebilmeyi amaçlamaktadır.
İlkçağ Yunan felsefesinin antik Yunan dini ile irtibatı, oldukça münbit tartışmalara konu olmuş bir alandır. Dini anlatıların, mitlerin hakim olduğu bir ortamdan, felsefi söylemin hakim olacağı bir ortama geçişin ne şekilde olduğu hâlâ tartışılmaktadır. Bu çalışma söz konusu dönüşümü, tanrıya benzeme konusu üzerinden incelemektedir.
Antik Yunan dininde, özellikle de Dionysos tapınmalarında rastlanan tanrıyla bir olma ritüellerinin ve bu ritüellerin sahip olduğu kültürel arka planın, Platon ve Aristoteles metinlerine aktarılışının ne şekilde olduğu, bu eserde analiz edilmektedir. Çalışma ayrıca, felsefenin merkezî konuları arasında olmayan, ana tartışma konuları arasında yer almamış tanrıya benzeme gibi bir konunun, felsefenin merkezi konularıyla olan irtibatına işaret ederek, çevreden merkeze giden yolu gösterebilmeyi amaçlamaktadır.