“Mustafa bıçağını Kutay'ın karnında bıraktı. Daha ne olduğunu anlamadan bir anda kayboldu. Arkasından bağırmaya çalıştım ama aptal bir deli gibiydi halim. Kimseye faydam olmayacağını anladığımda Kutay'ın yanına çöktüm. İlk defa bu kadar yakından tanık oluyordum bir suç hikayesine. O an aklıma nedense Yaşar Kemal'in Pis Hikâye adlı öyküsü geldi. Orada acı çeken kadındı. Oysa şimdi Kutay'ın hazin sonuna yaklaşmıştık.”
Yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir yazardan usta işi öyküler. Kitabın bitmesini asla istemeyecek, her öyküde biraz daha sarsılacaksınız! Yazımını on yılda tamamladığı bu yapıtı okurken adeta yazarın yarattığı dünyadan geri dönemeyeceksiniz. Altı yıl konservatuarda yazarlık eğitimi alan ve hayatını yazarak sürdüren Çağdaş Çetinkaya bu kitapla okuru bir dağın zirvesinden aşağı atıyor ve paraşütü yere çarpmaya on saniye kala açıyor.
“Mustafa bıçağını Kutay'ın karnında bıraktı. Daha ne olduğunu anlamadan bir anda kayboldu. Arkasından bağırmaya çalıştım ama aptal bir deli gibiydi halim. Kimseye faydam olmayacağını anladığımda Kutay'ın yanına çöktüm. İlk defa bu kadar yakından tanık oluyordum bir suç hikayesine. O an aklıma nedense Yaşar Kemal'in Pis Hikâye adlı öyküsü geldi. Orada acı çeken kadındı. Oysa şimdi Kutay'ın hazin sonuna yaklaşmıştık.”
Yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir yazardan usta işi öyküler. Kitabın bitmesini asla istemeyecek, her öyküde biraz daha sarsılacaksınız! Yazımını on yılda tamamladığı bu yapıtı okurken adeta yazarın yarattığı dünyadan geri dönemeyeceksiniz. Altı yıl konservatuarda yazarlık eğitimi alan ve hayatını yazarak sürdüren Çağdaş Çetinkaya bu kitapla okuru bir dağın zirvesinden aşağı atıyor ve paraşütü yere çarpmaya on saniye kala açıyor.