Mai ve Siyah, Türk yazınının ilk büyük romanlarından belki de birincisidir. Halit Ziya bu romanında, dili ağırlaştırma, toplumsal sorunlardan uzaklaşma vb. nedenlerle hem zamanında hem de daha sonra kıyasıya eleştirilen Servet-i Fünun sanatçılarının portresini çizmiştir. Hem kişilikleriyle hem sanata bakış açılarıyla Türk edebiyatında özgün bir yere sahip olan bu kuşak; iyi eğitim görmüş, Batı edebiyatını ve yaşantısını yakından tanımış, hem yaşamlarında hem de sanatlarında Batı'yı örnek almışlardır. 2. Abdülhamid'in uzun süren istibdat yönetimi nedeniyle kırılgan, korkak, içe dönük, karamsar, melankolik ve hayalci bir kişiliğe sahiptirler. Tanzimatçılar gibi toplumsal ve siyasal sorunlarla ilgilenemeyen Servet-i Fünucular, sanatsal sorunlarla daha çok ilgilenmişler ve yazınsal türleri derinliğine geliştirme şansı bulmuşlardır. Bu romanda da Halit Ziya, sanatsal sorunlarla (şiir) yatıp kalkan bir kahraman (Ahmet Cemil) yaratmıştır. Bu kahraman, Servet-i Fünuncular (ya da başka bir adlandırmayla Edebiyat-ı Cedideciler) gibi kırılgan, hayalci, korkak, içe dönük, karamsar, dış dünyanın sorunlarıyla baş edebilmekten çok uzak, baştan yenilmeye yargılı biridir.
Halit Ziya bu romanıyla, adeta Servet-i Fünun topluluğunun manifestosunu yazmıştır. Her okur bu yapıttan büyük tat alacak; özellikle öğrenciler ve genç yazınerleri bu romanı okuyarak Servet-i Fünuncuları rahatça anlayacak ve öğrenecekler. Okuyunca görülecek ki yapıt, biçeminden ödün verilmeden günümüz Türkçesine aktarılmıştır ve böylece genç kuşakların bu romanı rahatça okuyup anlamayla ilgili engelleri ortadan kaldırılmıştır.
Mai ve Siyah, Türk yazınının ilk büyük romanlarından belki de birincisidir. Halit Ziya bu romanında, dili ağırlaştırma, toplumsal sorunlardan uzaklaşma vb. nedenlerle hem zamanında hem de daha sonra kıyasıya eleştirilen Servet-i Fünun sanatçılarının portresini çizmiştir. Hem kişilikleriyle hem sanata bakış açılarıyla Türk edebiyatında özgün bir yere sahip olan bu kuşak; iyi eğitim görmüş, Batı edebiyatını ve yaşantısını yakından tanımış, hem yaşamlarında hem de sanatlarında Batı'yı örnek almışlardır. 2. Abdülhamid'in uzun süren istibdat yönetimi nedeniyle kırılgan, korkak, içe dönük, karamsar, melankolik ve hayalci bir kişiliğe sahiptirler. Tanzimatçılar gibi toplumsal ve siyasal sorunlarla ilgilenemeyen Servet-i Fünucular, sanatsal sorunlarla daha çok ilgilenmişler ve yazınsal türleri derinliğine geliştirme şansı bulmuşlardır. Bu romanda da Halit Ziya, sanatsal sorunlarla (şiir) yatıp kalkan bir kahraman (Ahmet Cemil) yaratmıştır. Bu kahraman, Servet-i Fünuncular (ya da başka bir adlandırmayla Edebiyat-ı Cedideciler) gibi kırılgan, hayalci, korkak, içe dönük, karamsar, dış dünyanın sorunlarıyla baş edebilmekten çok uzak, baştan yenilmeye yargılı biridir.
Halit Ziya bu romanıyla, adeta Servet-i Fünun topluluğunun manifestosunu yazmıştır. Her okur bu yapıttan büyük tat alacak; özellikle öğrenciler ve genç yazınerleri bu romanı okuyarak Servet-i Fünuncuları rahatça anlayacak ve öğrenecekler. Okuyunca görülecek ki yapıt, biçeminden ödün verilmeden günümüz Türkçesine aktarılmıştır ve böylece genç kuşakların bu romanı rahatça okuyup anlamayla ilgili engelleri ortadan kaldırılmıştır.