Teamül gereği Arap diliyle yazılan klasik kelam kitaplarından Osmanlı Türkçesine aktarılan içeriği tespit ve tahlil etmek için öncelikle ilgili metinlerin kendisine başvurulmalıdır. Anılan aktarım sırasında seçilen kavram, konu, sorun ve içerikler belirlenir. Böylece bilginlerin ilim geleneğinden hangisini kendi gününe ve oradan geleceğe taşımak istediği görülebilir. Dâvûd-i Karsî’nin Mâlûmat’ı telif ve tercüme tarzıyla kaleme alınan kelam ve felsefe metinlerinden bir numunedir. Eser Arapça’dan Türkçe’ye aktarım esnasında takınılan tavrın temel motivasyonunu ortaya koyacak niteliktedir. Devasa İslam ilim mirasını günümüze taşırken, bunu bizden öncekilerin tecrübesini yok sayarak yapmak Amerika’yı yeniden keşfetmek veyahut eski deyimle tahsil-i hâsıl anlamına gelir. Bu nedenle İslam ile hayatın kucaklaşmasını sağlamak yolunda asırlara varan kazanıma dikkat kesilmelidir.
Tarihi ilim mirasındaki malzemeye bakmak, önceden atılmış adımların hangi sorunları ve imkânları içinde barındırdığını bir projeksiyon misali gös-termeye adaydır. Düşülen hataları tekrar etmenin önüne geçmek, mümkünse onları tadil etmek aynı zamanda yapılan doğru girişimleri ihya ederek bunların devamı getirmek için önce bilimsel belgeleri düşüncenin konusu kılmak gerekir. Geleneğin kalıcı ve sürdürülebilir yönleri buradan çıkarılabi-leceği gibi geçici yönlerinin de farkında olmak onu iyiden iyiye anlayarak okumakla olur. Bu deneyimi kazanmak, korumak ve geliştirmek düşünce tarihinin bağrındaki belgelerin kendisiyle hemhal olanlar için mümkün olacaktır.
Teamül gereği Arap diliyle yazılan klasik kelam kitaplarından Osmanlı Türkçesine aktarılan içeriği tespit ve tahlil etmek için öncelikle ilgili metinlerin kendisine başvurulmalıdır. Anılan aktarım sırasında seçilen kavram, konu, sorun ve içerikler belirlenir. Böylece bilginlerin ilim geleneğinden hangisini kendi gününe ve oradan geleceğe taşımak istediği görülebilir. Dâvûd-i Karsî’nin Mâlûmat’ı telif ve tercüme tarzıyla kaleme alınan kelam ve felsefe metinlerinden bir numunedir. Eser Arapça’dan Türkçe’ye aktarım esnasında takınılan tavrın temel motivasyonunu ortaya koyacak niteliktedir. Devasa İslam ilim mirasını günümüze taşırken, bunu bizden öncekilerin tecrübesini yok sayarak yapmak Amerika’yı yeniden keşfetmek veyahut eski deyimle tahsil-i hâsıl anlamına gelir. Bu nedenle İslam ile hayatın kucaklaşmasını sağlamak yolunda asırlara varan kazanıma dikkat kesilmelidir.
Tarihi ilim mirasındaki malzemeye bakmak, önceden atılmış adımların hangi sorunları ve imkânları içinde barındırdığını bir projeksiyon misali gös-termeye adaydır. Düşülen hataları tekrar etmenin önüne geçmek, mümkünse onları tadil etmek aynı zamanda yapılan doğru girişimleri ihya ederek bunların devamı getirmek için önce bilimsel belgeleri düşüncenin konusu kılmak gerekir. Geleneğin kalıcı ve sürdürülebilir yönleri buradan çıkarılabi-leceği gibi geçici yönlerinin de farkında olmak onu iyiden iyiye anlayarak okumakla olur. Bu deneyimi kazanmak, korumak ve geliştirmek düşünce tarihinin bağrındaki belgelerin kendisiyle hemhal olanlar için mümkün olacaktır.