Maral

Stok Kodu:
9789750408519
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
108
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2021-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%15 indirimli
100,00TL
85,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,39TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9789750408519
909055
Maral
Maral
85.00

Dursun Akçam'ın ilk öykü kitabı olan Maral'da, Doğu Anadolu köylüsünün tüyler ürpertici yaşamının ele alındığı öyküler yer alıyor. Akçam, başat özelliği olan gözlemlerini kurmacaya taşıyor; çocukluğunun geçtiği coğrafyadaki kadının, erkeğin, çocuğun yaşamak zorunda olduğu insanlık dışı koşulları aktarırken, ince ironisiyle dinî-ahlakî saplantıları ve trajikomik durumları da dile getiriyor.

Maral'daki öyküler, konu, kişi, yer olarak birbiriyle ilintili: Ölmezler köyünde yaşayanların yoksulluk sorunları ile onu aşma eylemleri, bir "anlatı bütünlüğü" oluşturuyor.

Akşam namazı epeyce geçmişti. Çıralı odun evi aydınlatıyordu. Çorbasını içen çocuklar, yere serili hasırın üstünde yatıştılar. Maral'ın son dünyası Memet, anasını yatırmadan kessen yatmazdı. Ocağın önünde kedinin kulaklarını çekiyordu. Kedi de maskaralık yapıyor, Memet'le oynuyordu. Büyük kız Fatma, çay kıyısında bulduğu boncukları bir ipe geçirmeye çalışıyordu. Çocuk hevesi işte! Yarın güneş ışığında dizip sonra da takıp takıştırsaydı olmaz mıydı? Çıralı odun yine söndü. Fatma üfledi, üfledi, yanmadı. Duman gözlerini yaktı; ağzına, burnuna doldu. Sarsıla sarsıla geriye giderken başı direğe çarptı:
“Seni, ev gibi ellere kalasın!” dedi.
“Ne oldu kız, niye dikkat etmedin?” Yetişti anası, kolundan kaldırdı:
“Ağlama balama kurban, ağlama! Yarın gün ışığında takarsın.”
Çıralı odun tutuştu, ana-kız ocağın başına yeniden oturdular. Fatma yine boncuklarıyla uğraştı. Maral entarisini çıkardı, uyuyan çocukların üstüne örttü...
(Maral)

İçindekiler

• Zozan
• Aşağı Mahalle'nin Ağaları
• Tahsil
• Kara Kâğıt
• Begi Aga
• Kaka
• Alo Efendi
• Tiyatora Kızı
• Eko
• Şahin Efendi
• Kınalı
• Küpeli Cefer
• Zaloğlu
• Maral

Dursun Akçam'ın ilk öykü kitabı olan Maral'da, Doğu Anadolu köylüsünün tüyler ürpertici yaşamının ele alındığı öyküler yer alıyor. Akçam, başat özelliği olan gözlemlerini kurmacaya taşıyor; çocukluğunun geçtiği coğrafyadaki kadının, erkeğin, çocuğun yaşamak zorunda olduğu insanlık dışı koşulları aktarırken, ince ironisiyle dinî-ahlakî saplantıları ve trajikomik durumları da dile getiriyor.

Maral'daki öyküler, konu, kişi, yer olarak birbiriyle ilintili: Ölmezler köyünde yaşayanların yoksulluk sorunları ile onu aşma eylemleri, bir "anlatı bütünlüğü" oluşturuyor.

Akşam namazı epeyce geçmişti. Çıralı odun evi aydınlatıyordu. Çorbasını içen çocuklar, yere serili hasırın üstünde yatıştılar. Maral'ın son dünyası Memet, anasını yatırmadan kessen yatmazdı. Ocağın önünde kedinin kulaklarını çekiyordu. Kedi de maskaralık yapıyor, Memet'le oynuyordu. Büyük kız Fatma, çay kıyısında bulduğu boncukları bir ipe geçirmeye çalışıyordu. Çocuk hevesi işte! Yarın güneş ışığında dizip sonra da takıp takıştırsaydı olmaz mıydı? Çıralı odun yine söndü. Fatma üfledi, üfledi, yanmadı. Duman gözlerini yaktı; ağzına, burnuna doldu. Sarsıla sarsıla geriye giderken başı direğe çarptı:
“Seni, ev gibi ellere kalasın!” dedi.
“Ne oldu kız, niye dikkat etmedin?” Yetişti anası, kolundan kaldırdı:
“Ağlama balama kurban, ağlama! Yarın gün ışığında takarsın.”
Çıralı odun tutuştu, ana-kız ocağın başına yeniden oturdular. Fatma yine boncuklarıyla uğraştı. Maral entarisini çıkardı, uyuyan çocukların üstüne örttü...
(Maral)

İçindekiler

• Zozan
• Aşağı Mahalle'nin Ağaları
• Tahsil
• Kara Kâğıt
• Begi Aga
• Kaka
• Alo Efendi
• Tiyatora Kızı
• Eko
• Şahin Efendi
• Kınalı
• Küpeli Cefer
• Zaloğlu
• Maral

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat