Marka, işletmeler bakımından ticari hayatın vazgeçilmez bir unsurudur. Markalar, tüketici nezdinde hem sunulan mal veya hizmetin diğer mal veya hizmetlerden ayrılmasına yarar hem hangi işletmeye ait olduğunu gösterir. Günümüzde markalar ayrıca sunulan mal veya hizmetin kalitesine ilişkin bir izlenim bırakır ve markanın reklam gücünü oluşturur.
Ticari hayatın vazgeçilmez bir unsuru olarak marka hakkı, işletmeler tarafından münhasıran sahip olunmak ve haksız yararlanmaların önüne geçebilmek için korunmak istenir. Tescil kurumu, bu korumayı ulusal ve uluslararası düzeyde, kanunlar ve uluslararası sözleşmeler aracılığı ile sağlamaktadır. Ancak her tescil başvurusu kabul edilemez. Üstelik her tescil engeli de nitelik bakımından aynı ağırlıkta olmayacaktır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, bir markanın tesciline engel halleri, mutlak ve nispi tescil engelleri olarak ayırmıştır.
Kitapta mutlak ve nispi tescil engelleri arasında kanun tarafından öngörülen farklılıklar birinci bölümde ifade edilmiş, Sınai Mülkiyet Kanunu'nda nispi red nedenleri başlığı altında düzenlenen tescil engelleri genel hatlarıyla incelenmiş, bir çerçeve çizilmeye çalışılmıştır. Nispi red nedenleriyle ilgili güncel Yargıtay kararlarına konuların sonunda yer verilerek, okuyucunun istifade edebilmesi amaçlanmıştır. Nispi red nedenlerine dayanılarak açılacak hükümsüzlük davaları ise kitabın son bölümünde değerlendirilmiştir. Hükümsüzlük davalarının sonuçları marka hukukunda son derece önem arz etmekte ve kitapta daha geniş bir inceleme konusu oluşturmaktadır.
Marka, işletmeler bakımından ticari hayatın vazgeçilmez bir unsurudur. Markalar, tüketici nezdinde hem sunulan mal veya hizmetin diğer mal veya hizmetlerden ayrılmasına yarar hem hangi işletmeye ait olduğunu gösterir. Günümüzde markalar ayrıca sunulan mal veya hizmetin kalitesine ilişkin bir izlenim bırakır ve markanın reklam gücünü oluşturur.
Ticari hayatın vazgeçilmez bir unsuru olarak marka hakkı, işletmeler tarafından münhasıran sahip olunmak ve haksız yararlanmaların önüne geçebilmek için korunmak istenir. Tescil kurumu, bu korumayı ulusal ve uluslararası düzeyde, kanunlar ve uluslararası sözleşmeler aracılığı ile sağlamaktadır. Ancak her tescil başvurusu kabul edilemez. Üstelik her tescil engeli de nitelik bakımından aynı ağırlıkta olmayacaktır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, bir markanın tesciline engel halleri, mutlak ve nispi tescil engelleri olarak ayırmıştır.
Kitapta mutlak ve nispi tescil engelleri arasında kanun tarafından öngörülen farklılıklar birinci bölümde ifade edilmiş, Sınai Mülkiyet Kanunu'nda nispi red nedenleri başlığı altında düzenlenen tescil engelleri genel hatlarıyla incelenmiş, bir çerçeve çizilmeye çalışılmıştır. Nispi red nedenleriyle ilgili güncel Yargıtay kararlarına konuların sonunda yer verilerek, okuyucunun istifade edebilmesi amaçlanmıştır. Nispi red nedenlerine dayanılarak açılacak hükümsüzlük davaları ise kitabın son bölümünde değerlendirilmiştir. Hükümsüzlük davalarının sonuçları marka hukukunda son derece önem arz etmekte ve kitapta daha geniş bir inceleme konusu oluşturmaktadır.