Marksizm ve Dil Felsefesi düşünce tarihinin çığır açan yapıtlarından biridir. Hem Marksist düşünce içinde hem de dilbilimde vazgeçilmez bir köşe taşıdır. Marx’a göre, insanlar tarihlerini kendileri yapar, ama canlarının istediği gibi, kendi seçtikleri koşullarda değil; doğrudan karşılarına çıkan, verili olan ve geçmişten devralınan koşullarda yaparlar.
“Geçmiş tüm kuşakların geleneği, yaşayanların hayatına bir kâbus gibi çöker” saptamasını dilde temellendiren Voloshinov’dur. Yazara göre, dili de insanlar yapar ama yine, canları istediği gibi değil, verili şartlar içinde yaparlar.
İnsanlar dili kullanırken, dil de insanları kullanır ya da biçimlendirir. Düşünceyi ve insanı bütünün içinde eritmeyi hedefleyen bir dönemde yazılan bu kitap, dilbilimin yanı sıra edebiyat, psikoloji, antropoloji gibi alanlarda da büyük etkiler yaratmıştır.
Marksizm ve Dil Felsefesi düşünce tarihinin çığır açan yapıtlarından biridir. Hem Marksist düşünce içinde hem de dilbilimde vazgeçilmez bir köşe taşıdır. Marx’a göre, insanlar tarihlerini kendileri yapar, ama canlarının istediği gibi, kendi seçtikleri koşullarda değil; doğrudan karşılarına çıkan, verili olan ve geçmişten devralınan koşullarda yaparlar.
“Geçmiş tüm kuşakların geleneği, yaşayanların hayatına bir kâbus gibi çöker” saptamasını dilde temellendiren Voloshinov’dur. Yazara göre, dili de insanlar yapar ama yine, canları istediği gibi değil, verili şartlar içinde yaparlar.
İnsanlar dili kullanırken, dil de insanları kullanır ya da biçimlendirir. Düşünceyi ve insanı bütünün içinde eritmeyi hedefleyen bir dönemde yazılan bu kitap, dilbilimin yanı sıra edebiyat, psikoloji, antropoloji gibi alanlarda da büyük etkiler yaratmıştır.