Marksizm ve Uluslararası İlişkiler disiplini arasındaki ilişki son yıllarda gelişen çok dinamik bir tartışma alanıdır. Neoliberal kapitalist gelişmenin evrenselleşme dinamikleri, Marx’ın kapitalizm ile ilgili görüşlerine yeni bir geçerlilik kazandırmış, bu ise Marksizme olan ilgiyi beklenmedik ölçüde yeniden canlandırmıştır.
Marksizm sadece sosyo-ekonomik görüşleriyle değil, aynı zamanda pozitivist bilim anlayışına yönelik eleştirileri, tarihsel/diyalektik yöntemi ve teorik sorunlara sunduğu çözümler açısından da toplum bilimlere önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu doğrultuda Marksizm ve Uluslararası İlişkiler Kuramları kitabı Uluslararası İlişkiler disiplininde başat olan ve disiplinin gelişme dinamiğini oluşturan temel kuramları, Marksizmin ilke ve anlayışı çerçevesinde yeniden değerlendirmektedir.
Böylece, bir taraftan Uluslararası İlişkiler alanında çok eksik olan bir konu irdelenmekte, diğer yandan da temel tartışmalarında “uluslararası”nın önemini ikinci planda tutmuş olan Marksizme yeni bir kuramsal boyut kazandırmaktadır. Kitap böyle bir konuyu sistematik olarak inceleyen ilk ve tek kitap olma özelliğini taşımaktadır.
Marksizm ve Uluslararası İlişkiler disiplini arasındaki ilişki son yıllarda gelişen çok dinamik bir tartışma alanıdır. Neoliberal kapitalist gelişmenin evrenselleşme dinamikleri, Marx’ın kapitalizm ile ilgili görüşlerine yeni bir geçerlilik kazandırmış, bu ise Marksizme olan ilgiyi beklenmedik ölçüde yeniden canlandırmıştır.
Marksizm sadece sosyo-ekonomik görüşleriyle değil, aynı zamanda pozitivist bilim anlayışına yönelik eleştirileri, tarihsel/diyalektik yöntemi ve teorik sorunlara sunduğu çözümler açısından da toplum bilimlere önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu doğrultuda Marksizm ve Uluslararası İlişkiler Kuramları kitabı Uluslararası İlişkiler disiplininde başat olan ve disiplinin gelişme dinamiğini oluşturan temel kuramları, Marksizmin ilke ve anlayışı çerçevesinde yeniden değerlendirmektedir.
Böylece, bir taraftan Uluslararası İlişkiler alanında çok eksik olan bir konu irdelenmekte, diğer yandan da temel tartışmalarında “uluslararası”nın önemini ikinci planda tutmuş olan Marksizme yeni bir kuramsal boyut kazandırmaktadır. Kitap böyle bir konuyu sistematik olarak inceleyen ilk ve tek kitap olma özelliğini taşımaktadır.