Felsefe klasik anlamıyla çoktan tamamlanmış bir projedir. Dolayısıyla felsefenin tümüyle radikal bir başlangıca ihtiyacı vardır. Heidegger’e göre felsefenin özünde meydana gelen bu yalpalama, temelde ‘Varlığın unutuluşu’yla ilgilidir. Öyleyse yapılması gereken, henüz serüveninin başında Platon’la birlikte ‘unutulan’ Varlığı açığa çıkarmak ve onu ‘düşünme’ye geri kazandırmaktır. Heidegger’in deyişiyle “Düşünme artık yeni bir patikaya girmelidir.”
Bu kitap, felsefenin ve düşünmenin tek bir olanağa mahkûm olmadığını, her insanla birlikte farklı başlangıçlara sahip olabileceğini gösterme isteğindedir. Yürünebilecek yeni Varlık patikalarını aydınlatmak, her okuyucuda kendi başlangıcını gerçekleştirme olanağına katkı sunmak, kitabın en büyük amacıdır.
Felsefe klasik anlamıyla çoktan tamamlanmış bir projedir. Dolayısıyla felsefenin tümüyle radikal bir başlangıca ihtiyacı vardır. Heidegger’e göre felsefenin özünde meydana gelen bu yalpalama, temelde ‘Varlığın unutuluşu’yla ilgilidir. Öyleyse yapılması gereken, henüz serüveninin başında Platon’la birlikte ‘unutulan’ Varlığı açığa çıkarmak ve onu ‘düşünme’ye geri kazandırmaktır. Heidegger’in deyişiyle “Düşünme artık yeni bir patikaya girmelidir.”
Bu kitap, felsefenin ve düşünmenin tek bir olanağa mahkûm olmadığını, her insanla birlikte farklı başlangıçlara sahip olabileceğini gösterme isteğindedir. Yürünebilecek yeni Varlık patikalarını aydınlatmak, her okuyucuda kendi başlangıcını gerçekleştirme olanağına katkı sunmak, kitabın en büyük amacıdır.