Mücadelesinin her sıçrama anında Marx’ı kendine yoldaş bilen İtalyan Operaismo (İşçicilik) hareketi üzerine bir düşünme çabası bu kitap. Bu hareket, hem nesnelci ve erekselci Marksist geleneğin bakış açısından hem de sermayenin diyalektik ilişkisinden kopuşuyla kendi ontolojik farkını yaratır. Negri’ye göre bu ontolojik fark birbiriyle ilişkili üç temel eksende kurulur. İlki canlı emeğin üretken arzusu ve kudretinin işçi sınıfının bakış açısından politikleştirilmesi. İkincisi, sermayenin teknik ve organik bileşiminin işçi sınıfının politik bileşimi olarak görülüp yeni mücadele ve örgütlenme biçimlerinin keşfedilmesi. Üçüncüsü emeğin, sermaye ve devleti krize sokup yeniden yapılanmaya zorlayan gücünün olumlanması. Harekete özgünlüğünü veren ise, işçilerle entelektüellerin “birlikte araştırma” denen ve mücadele halindeki işçi sınıfı öznesini ve öznelliğini bir “laboratuvara” dönüştüren metodolojiyle bu üç ekseni sürekli geliştirmesi. İtalyan Operaismo hareketini bugün hâlâ güncel ve etkili kılan işte bu metodoloji. Bu hareketin özgünlüğü ve güncelliği üzerine düşünen bu kitap, neoliberal yeniden yapılanmaya karşı verilen tüm toplumsal mücadeleleri okurken yararlanabileceğimiz kavramsal bir harita sunuyor. Bugün canlı emeğin figürü haline “çokluk”un, onun üretken ve yaratıcı gücünün, dolayısıyla ontolojik farkının politikleşmesinin imkânlarını araştırıyor.
Mücadelesinin her sıçrama anında Marx’ı kendine yoldaş bilen İtalyan Operaismo (İşçicilik) hareketi üzerine bir düşünme çabası bu kitap. Bu hareket, hem nesnelci ve erekselci Marksist geleneğin bakış açısından hem de sermayenin diyalektik ilişkisinden kopuşuyla kendi ontolojik farkını yaratır. Negri’ye göre bu ontolojik fark birbiriyle ilişkili üç temel eksende kurulur. İlki canlı emeğin üretken arzusu ve kudretinin işçi sınıfının bakış açısından politikleştirilmesi. İkincisi, sermayenin teknik ve organik bileşiminin işçi sınıfının politik bileşimi olarak görülüp yeni mücadele ve örgütlenme biçimlerinin keşfedilmesi. Üçüncüsü emeğin, sermaye ve devleti krize sokup yeniden yapılanmaya zorlayan gücünün olumlanması. Harekete özgünlüğünü veren ise, işçilerle entelektüellerin “birlikte araştırma” denen ve mücadele halindeki işçi sınıfı öznesini ve öznelliğini bir “laboratuvara” dönüştüren metodolojiyle bu üç ekseni sürekli geliştirmesi. İtalyan Operaismo hareketini bugün hâlâ güncel ve etkili kılan işte bu metodoloji. Bu hareketin özgünlüğü ve güncelliği üzerine düşünen bu kitap, neoliberal yeniden yapılanmaya karşı verilen tüm toplumsal mücadeleleri okurken yararlanabileceğimiz kavramsal bir harita sunuyor. Bugün canlı emeğin figürü haline “çokluk”un, onun üretken ve yaratıcı gücünün, dolayısıyla ontolojik farkının politikleşmesinin imkânlarını araştırıyor.