Marx ve Jakobenler, Karl Marx’ın Fransız Devrimi’nin en keskin dönemine öncülük eden Jakobenlere bakışını çözümlemektir. Kitap, Marx’ın Jakobenlere yaklaşımının olası bütünlüğünü sorgulayacak ve böylesi bir bütünlüğü mümkün kılan bir yöntem önermeye çalışacaktır.
Marx ve Jakobenler, Büyük Fransız Devrimi’nin Jakoben kesitine Marx’ın bakışını tüm yönleriyle ortaya koymayı amaçlamakta ve buradaki bütünlüğün yakalanabilmesi için bir yöntem önermektedir.
Yazara göre, Marx’ın Jakobenlik yaklaşımında belirli sınırları olan ve ilk bakışta vektörlerinin birbirlerini kestiği izlenimini veren farklı soyutluk düzlemleri vardır. Marx bunların ötesinden Jakobenlere bakarken çok temel bir ayrıma gitmiştir: Teori ve pratik. Bir “erdem cumhuriyeti” ya da “halk egemenliği” ideali olarak okunabilecek Jakoben teori ve program, tüm ilericiliğine karşın, Marx’a göre insanlığı evrensel kurtuluşa götüremez; bu bakımdan “eskimiş”tir. Öte yandan, Marx için 1793-94’teki Jakoben pratiği kendi tarihselliğini aşan bir deneydir; dahası, hiçbir devrimin çekiminden çıkamayacağı bir siyaset hazinesidir. Öyle ki, Marx bir Jakobendir…
Marx ve Jakobenler, Karl Marx’ın Fransız Devrimi’nin en keskin dönemine öncülük eden Jakobenlere bakışını çözümlemektir. Kitap, Marx’ın Jakobenlere yaklaşımının olası bütünlüğünü sorgulayacak ve böylesi bir bütünlüğü mümkün kılan bir yöntem önermeye çalışacaktır.
Marx ve Jakobenler, Büyük Fransız Devrimi’nin Jakoben kesitine Marx’ın bakışını tüm yönleriyle ortaya koymayı amaçlamakta ve buradaki bütünlüğün yakalanabilmesi için bir yöntem önermektedir.
Yazara göre, Marx’ın Jakobenlik yaklaşımında belirli sınırları olan ve ilk bakışta vektörlerinin birbirlerini kestiği izlenimini veren farklı soyutluk düzlemleri vardır. Marx bunların ötesinden Jakobenlere bakarken çok temel bir ayrıma gitmiştir: Teori ve pratik. Bir “erdem cumhuriyeti” ya da “halk egemenliği” ideali olarak okunabilecek Jakoben teori ve program, tüm ilericiliğine karşın, Marx’a göre insanlığı evrensel kurtuluşa götüremez; bu bakımdan “eskimiş”tir. Öte yandan, Marx için 1793-94’teki Jakoben pratiği kendi tarihselliğini aşan bir deneydir; dahası, hiçbir devrimin çekiminden çıkamayacağı bir siyaset hazinesidir. Öyle ki, Marx bir Jakobendir…