“Herkesin bir “Mavi Yüreklisi” vardır. Niyazi Uyar'ın ilginç bir ada sahip olan bu kitabı, bol köpüklü, orta şekerli bir kahveyle birlikte keyifle okunuyor.
Sırtını Bozdağ'lara dayamış, kol ve bacaklarını Gediz Ovasına yaymış bir kentin insanlarına dair içtenlikli öyküler var sayfalarında. Yazar; bazen anlatıcı bazen de kahramandır. Sayfa aralarından okuyucuya seslenmeyi bir eğlence sayıyor ve üslubunu ustaca kullanmayı da iyi biliyor. Sait Faik gibi durumları gözlemleyip kent trafiğini, demir yolunu gözleyen evin uzun saçlı, dudağı benli küçük kızını, balkonunda kahvesini içerken güne şahitlik eden bir emekliyi anlatıyor; öbür yandan Yaşar Kemal gibi kırsalın tatlı ağız özelliklerini tadını çıkararak kullanıyor. Sıradan insanın yaşama serüvenini, hayat telaşını, sevdalarını hoş bir anlatımla ifade ediyor.
Mavi Yürekli Öyküleri okurken, her öyküde yanında orta şekerli bir kahve olsun, Mavi yürekli öyküleri kahve keyfinde okumanız, yaşamanız dileklerimle... İyi okumalar...”
Şeydi Ahmet ÇETİN
Eğitim Emekçisi
“... Maviye” olan sevgim çocukluk yıllarına dayanır...
Umudumuzu büyüten, “toprak işleyenin, su kullananın” deyip dağlara taşlara adını yazdığımız Karaoğlan lakaplı Ecevit vardı 70’li yıllarda. Onun giydiği mavi gömlek, mavinin yeni adı olarak söylenmeye başladı. İşte bu “mavi” öykülerime yürek, şiirlerime nefes oluverdi! İşte ona sebep beşinci kitabımın adı: “MAVİ YÜREKLİ ÖYKÜLER” oluverdi...
Niyazi UYAR
“Herkesin bir “Mavi Yüreklisi” vardır. Niyazi Uyar'ın ilginç bir ada sahip olan bu kitabı, bol köpüklü, orta şekerli bir kahveyle birlikte keyifle okunuyor.
Sırtını Bozdağ'lara dayamış, kol ve bacaklarını Gediz Ovasına yaymış bir kentin insanlarına dair içtenlikli öyküler var sayfalarında. Yazar; bazen anlatıcı bazen de kahramandır. Sayfa aralarından okuyucuya seslenmeyi bir eğlence sayıyor ve üslubunu ustaca kullanmayı da iyi biliyor. Sait Faik gibi durumları gözlemleyip kent trafiğini, demir yolunu gözleyen evin uzun saçlı, dudağı benli küçük kızını, balkonunda kahvesini içerken güne şahitlik eden bir emekliyi anlatıyor; öbür yandan Yaşar Kemal gibi kırsalın tatlı ağız özelliklerini tadını çıkararak kullanıyor. Sıradan insanın yaşama serüvenini, hayat telaşını, sevdalarını hoş bir anlatımla ifade ediyor.
Mavi Yürekli Öyküleri okurken, her öyküde yanında orta şekerli bir kahve olsun, Mavi yürekli öyküleri kahve keyfinde okumanız, yaşamanız dileklerimle... İyi okumalar...”
Şeydi Ahmet ÇETİN
Eğitim Emekçisi
“... Maviye” olan sevgim çocukluk yıllarına dayanır...
Umudumuzu büyüten, “toprak işleyenin, su kullananın” deyip dağlara taşlara adını yazdığımız Karaoğlan lakaplı Ecevit vardı 70’li yıllarda. Onun giydiği mavi gömlek, mavinin yeni adı olarak söylenmeye başladı. İşte bu “mavi” öykülerime yürek, şiirlerime nefes oluverdi! İşte ona sebep beşinci kitabımın adı: “MAVİ YÜREKLİ ÖYKÜLER” oluverdi...
Niyazi UYAR