Mavna

Stok Kodu:
9786256328709
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
228
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
207,00TL
165,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 20,24TL
9786256328709
1342321
Mavna
Mavna
165.60

Çalı dikenlerinden geçerek ormana giren ve yavaş yavaş yükselen uzun patikada yürüyordu o ilk adam, buralara gelen o ilk insandı bu patikayı açan. Ondan önce bu dar yol yoktu henüz.
    Sonraları keçiler ve bazı diğer hayvanlar; bataklıklardan, çamurlu topraklardan geçen bu belli belirsiz izleri takip ettiler ve patikaları daha görünür hale soktular; aradan zaman geçti, bazı köylüler bu keçiyolunun farkına vardılar ve keçileri aramak üzere dağdan dağa geçtikleri sırada bu yoldan yürüdüler.
    Kimsenin değil, herkesin malı olan bu geniş bataklıktan, bu sahipsiz topraklardan geçen yol; işte böyle ortaya çıktı.
    Adam, kuzeyden yana yürüyordu. Sol yanında asılı, içinde yol azığıyla birkaç alet edevat bulunan bir torba taşıyordu.
    Adam güçlü kuvvetli ve iri yarıydı, kara bir sakalı vardı, ellerinde ve yüzünde ufak yara izleri bulunuyordu. Yara izleri, çalıştığı işten mi yoksa bir dövüşten mi kalmaydı? Belki kan davalısından kaçmıştı da saklanmak istiyordu; her neyse, burası besbelli ki o, bu derin ıssızlığın ortasında bir insan, yürüyerek geliyordu.
    Yürüyor, boyuna yürüyordu; çevre sessizlik içinde ne bir kuş ne bir hayvan sesi; zaman zaman kendi kendisiyle birkaç kelime konuşuyordu.
    "Hey Allah’ım!" diyordu.

Çalı dikenlerinden geçerek ormana giren ve yavaş yavaş yükselen uzun patikada yürüyordu o ilk adam, buralara gelen o ilk insandı bu patikayı açan. Ondan önce bu dar yol yoktu henüz.
    Sonraları keçiler ve bazı diğer hayvanlar; bataklıklardan, çamurlu topraklardan geçen bu belli belirsiz izleri takip ettiler ve patikaları daha görünür hale soktular; aradan zaman geçti, bazı köylüler bu keçiyolunun farkına vardılar ve keçileri aramak üzere dağdan dağa geçtikleri sırada bu yoldan yürüdüler.
    Kimsenin değil, herkesin malı olan bu geniş bataklıktan, bu sahipsiz topraklardan geçen yol; işte böyle ortaya çıktı.
    Adam, kuzeyden yana yürüyordu. Sol yanında asılı, içinde yol azığıyla birkaç alet edevat bulunan bir torba taşıyordu.
    Adam güçlü kuvvetli ve iri yarıydı, kara bir sakalı vardı, ellerinde ve yüzünde ufak yara izleri bulunuyordu. Yara izleri, çalıştığı işten mi yoksa bir dövüşten mi kalmaydı? Belki kan davalısından kaçmıştı da saklanmak istiyordu; her neyse, burası besbelli ki o, bu derin ıssızlığın ortasında bir insan, yürüyerek geliyordu.
    Yürüyor, boyuna yürüyordu; çevre sessizlik içinde ne bir kuş ne bir hayvan sesi; zaman zaman kendi kendisiyle birkaç kelime konuşuyordu.
    "Hey Allah’ım!" diyordu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat