“Adam gidiyordu ama sanki giderken onun umudunu ve az önce kazandığı enerjisini de götürüyordu. O uzaklaştıkça umudu ve hevesi de uzaklaşıyor ama karamsarlıklar yaklaşıyordu. Onun gözden kaybolma- sıyla karamsarlık gelmiş ve kalbine yerleşmişti.
Ne acı bir durumdu! Tüm aile onu bırakıp gitmişti; oysa o arkalarından bakakalmıştı. Sessiz bir çığlık atmıştı anlayanlar için.
Ah oğlum… Dün gibi hatırlıyorum için için ağlayan ve beni neden terk ediyorsunuz diyen bakışlarını. O sessiz çığlıkların kulaklarımda, o biçare duruşun gözlerimin önünde. Bu ahvalin beni geldikten sonra kaç gün yatırmadı, biliyor musun? Sen bilmezsin, bir annenin evladını bırakıp da gitmesi ne zor.”
Yaşanmış acı hayatlar ve yaşanamamış hayaller...
“Adam gidiyordu ama sanki giderken onun umudunu ve az önce kazandığı enerjisini de götürüyordu. O uzaklaştıkça umudu ve hevesi de uzaklaşıyor ama karamsarlıklar yaklaşıyordu. Onun gözden kaybolma- sıyla karamsarlık gelmiş ve kalbine yerleşmişti.
Ne acı bir durumdu! Tüm aile onu bırakıp gitmişti; oysa o arkalarından bakakalmıştı. Sessiz bir çığlık atmıştı anlayanlar için.
Ah oğlum… Dün gibi hatırlıyorum için için ağlayan ve beni neden terk ediyorsunuz diyen bakışlarını. O sessiz çığlıkların kulaklarımda, o biçare duruşun gözlerimin önünde. Bu ahvalin beni geldikten sonra kaç gün yatırmadı, biliyor musun? Sen bilmezsin, bir annenin evladını bırakıp da gitmesi ne zor.”
Yaşanmış acı hayatlar ve yaşanamamış hayaller...