"Benim gibi mağdur binlerce insan var bu dünyada. Yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalanlar. Topraklarında barınamayanlar ya da toprakları yüzünden sömürülenler, bir hiç uğruna sevdikleri gözlerinin önünde can verenler, çocuklar, kadınlar, adamlar, anneler... Kılına zarar gelse, üzüntüden harab olduğunuz insanların parçalanmış bedenlerini görmek zorunda bırakır bu hayat. Vahşetin ve paranın tekelinde bir dünya burası. Masum başlayan her “dava” daha sonra iktidar savaşına döner. Ezilen de ezer.
Koltuk artık onundur ve ona yapıldığı gibi onunda yapması gerekir. Bu uğurda insanlar ölebilir, bu uğurda yanındaki masumları yok edebilirler. İnadıklarını para için satıp, evire çevire bir canavara dönüştürürler. Ezilenin de gücü bulduğu anda ezdiği bir dünyada adalet olmaz."
Yazar hayata özel bir gözle bakıyor. Iğıl'ın yaşadığı acıları,haksızlıkları, yalnızlığını, hayatla olan mücadelesini, adalet arayışını ve en önemlisi "yaralı" halini etkileyici bir dille kaleme almış.
"Benim gibi mağdur binlerce insan var bu dünyada. Yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalanlar. Topraklarında barınamayanlar ya da toprakları yüzünden sömürülenler, bir hiç uğruna sevdikleri gözlerinin önünde can verenler, çocuklar, kadınlar, adamlar, anneler... Kılına zarar gelse, üzüntüden harab olduğunuz insanların parçalanmış bedenlerini görmek zorunda bırakır bu hayat. Vahşetin ve paranın tekelinde bir dünya burası. Masum başlayan her “dava” daha sonra iktidar savaşına döner. Ezilen de ezer.
Koltuk artık onundur ve ona yapıldığı gibi onunda yapması gerekir. Bu uğurda insanlar ölebilir, bu uğurda yanındaki masumları yok edebilirler. İnadıklarını para için satıp, evire çevire bir canavara dönüştürürler. Ezilenin de gücü bulduğu anda ezdiği bir dünyada adalet olmaz."
Yazar hayata özel bir gözle bakıyor. Iğıl'ın yaşadığı acıları,haksızlıkları, yalnızlığını, hayatla olan mücadelesini, adalet arayışını ve en önemlisi "yaralı" halini etkileyici bir dille kaleme almış.